BOZKIR
Ne zaman umutsuz olsam,
Çıkarım hayalimdeki dağın yamacına İzlerim doruktan, bozkırın sakinliğini Ahlat ağaçları gölge yapar, Taze biçilmiş ekin destelerine Ta uzaktan gelir akan pınarın sesi Oluğundan taşmış suları, Kırları yeşile boyar, Koyunların çan sesleri arşı deler Vakitlerden ikindi gürler gök, Yağmaya durur yağmur Üşür de kepeneğe bürlenir, Yabanın bekçisi garibim çoban Bozkırın kokusu bir başkadır Yağmur havalandırır toprağı Huzura dem katar, bir soluk gibi Dilime dolanır, Neşet ustanın sözleri Aydost deyişindeki yanık feryadı Kalkıp göç eyler Avşarın elleri Keskinin, haceliobası, dağsolaklısını Bir çırpıda koşup dolanırım Sevdiğim gelir aklıma, Efkarın dibine batarım Yağmur diner, türkü biter, Kaldırımları kirli şehre doğru Gerisin geri, Yalın ayak yollara düşerim...! |
Bozkırdaki tarlaların kokusunu duydum; ne güzeldi şiir.
Saygılar,