Yokuşlarda sen varsın
Kurusam ne olacak ki yine ıslanacağım
Gök gürlüyor çünkü her adımımda Gecenin ikisi gibi siyahım bazen Yüzümü ben bile seçemiyorum Yere iyi bak oradayım en çok Yanında yoksam da gölgende varım Duraklar da iyi davranmadı bana Kaçan otobüse ıslık çalıyor ellerim Bu yüzden çiçekler veremem sana Güneşi sonradan ekliyorum fotoğraflarıma Bu yüzden baharı tarif edemem sana Mülteci adımlarla yürüyorum zamanı İz bırakmıyor ayaklarım yollarda Ayın ısıttığı kadar sıcağım sensiz Ay yanığı umutlarla üşüyen kalbim Özlem kuyusunda ipsiz merdivensiz Hiç gelmeyecek bir kervanı bekliyor Aklına çöl düşünce sel olan yağmur Çiçekleri kucağına alsaydı keşke Yağmurlar içimde bir gün dinince Çiçeklerden özür dileyeceğim ben de Bu dünyanın neyi güzel öyle mi Yokuşlarında bile sen varsın, bilmiyorsun Varsın ya, kuyu güzel çöl güzel Yaşlanmak güzel Sen de öleceksin ya ölmek bile güzel |
Tan öncesi yalnızlıklar gecenin siyahında
Kızıllık buhrana iz inerken yokuşlardan
Bir is ki tırmandırıyor sarp vadinin tabanından
Belki buluttur sensizliği bana taşıyan
Yıldırım sonrası bir sûr ki ufkumu parçalayan
Butimanım hasretinle sahilinde harlanan
Kaf yokuşunda yılgın kanat yol alan
Varsın ayan elim dilensin
Çorak toprak diz çökende titresin
Varsın yokluğunda ölümüm
Mahfilimde senin ile dirilsin.
Hocam tarsınız gerçekten size özel ve çok güzel. Nice şiirlere.
Selam dua ve saygılarımla...