Rojda ve JiyanŞiirin hikayesini görmek için tıklayın 1993 yılında bir kadın üç bebekle
Şanlıurfanın Birecik ilçesinde fırat nehrine atlayarak intihar etti, nedeni bulunamadı mahkemede çevirmenler vardı dosya kapandı.
Kasım gecesi serindi ve ırmağın yatağı karanlık
Aşağıda hırçın Fırat’ın sıradan akışı soba küllerinin arasından parlayan kor gibi ışıldayan yıldızlar tam tepedeydi rüzgar uçurdu perçinlerini Jiyan’ın içi ürperdi, Hazal şımardı sabahın ilk ışıklarında insanlar gelecekti ne kadar utanç verici! "çocukların günahı neydi be kadın?" soğuk demirini hissetti köprünün Rojda kucağında meme istedi Fırat’ın çağıltısı dolduruyordu kulakları kim bilir onun duruşmasında bir yerel gazete muhabiri, bir çevirmen olacaktı siyah beyaz kameralı ,kıvırcık delikanlı üç beş satırlık şiir yazacaktı ona ve soğuk sularda boğulan üç kızına kumadan dayaktan tecavüzden kurtulmak için atacaktı onları Nur, karanlık sularda toprağa çöktü, ellerinin arasına aldı başını kapadı gözlerini, ağzında yalancı meme süt istedi Rojda; Nur tahayyül etti yarın neler olacak? dalgıçlar gelecekti sabah ,hidrologlar... ırmağın ortasında tekneler ve sirenler; tekne kımıldamadı yerinden üç metre ötedeydi cesedine |