MARTILAR ÖKSÜZ
Yağmalanmış, talan edilmiş yıllar,
Hasretin bağdaş kurmuş yüreğime. Ağıtlar hep bizim için avaz avaz. Martılar öksüz, deniz ıpıssız, Çiçeklerin boynu bükük. Caddelerde in cin top oynuyor. Baksana gün ağarıyor, Bir cümleye binlerce hüzün sığıyor. Hayalleri dağıtıyor esen hırçın fırtınalar. Sonra bir sağanak kopuyor delicesine. İçimin çorak toprakları düğün bayram ediyor. Kazılan sahipsiz mezarlar, Dört gözle misafirini bekliyor … İnsanın değerini; uzak durdukları ile Yakın oldukları belirliyor. Neyin sevdasındaysak işte biz oyuz … Zamanın nasıl geçtiğini anlamazken, Bir de bakarsın ömrün tükenip gitmiş. Her giden yüreğini bölüp söküp gitmiş, Bir müsvedde olmuş kalbin. Enkaza dönmüşsün şimdi. Gözlerin fersiz, Dizlerin dermansız, Aklında kasırgalar, Yüreğinde faili meçhul acılar. Şefkatten uzak dalkavukça teselliler. Sen de git istersen, ama önce Hayatın tüm renklerini söküp al at, Sevdayı, aşkı hunharca boğazla. Ateşe ver ne varsa güzelliklerden yana. Gözüne hiç bir şey görünmeden, Çiçekleri ez, kuşları öldür, Kimsenin gözünün yaşına bakmadan; Herkesin kedisine pis, köpeğine hoşt de. Çocukları sebepsiz yere ağlat. Naralar at. Kalbimi göz göz kanat. Kır dök, yırt at geçmişe dair her ne varsa, Anıları kurşuna diz, kalmasın hiç bir izi. Müebbet yalnızlığa mahkum et beni, Kuş uçmaz kervan geçmez diyarlara, Sürgün et düşlerimi ... Bir çırpıda gözden çıkar, Sebil et gözyaşlarımı hiç pahasına. Baharken hazana dönsün, Bir vahayken çöle dönsün ruhum, Alev alev yansın cehennem misali. Sonra sen, hiçbir şey olmamışçasına, Karşıma geç, Gözden düşür, Gönülden çıkar Gözlerinle yercesine, Mağrurca kahkahayla gül, Pervasızca uzaklara yelken aç bakalım. Orhan ŞENTÜRK |