HİÇ BİR ŞEY YAPAMAM
Sordular seni bana…
“Kimdir?” Cevap verdim. “Aşktır adı, soyadı sevgi, lakabı şefkat ve ben ona en çok kısık göz diyorum” Sordular seni bana… “Bu adamı neden bu kadar seviyorsun?” Cevap verdim. “Şimdi ben size onu nasıl tarif edeyim? Saman yolunu biliyor musunuz? İşte o kadar aydınlatıyor yüreğimi, gece olunca dolun ayda önünü görmek kolaydır hani, karanlığımda bir dolun ay! Sabahıma güneş, haneme huzur gibi doğar. Hiç usanmam onu aramaktan, öfkem boyumu aştığında bile sesini duymam kâfidir. Hemen sakinleşir onu kaldığım yerden sevmeye devam ederim. Ben onu sesi için severim, gülüşü, nazı için severim, elimi tutuşu, dudağımı öpüşü için severim. Ben onu boynundaki kokusu, saçındaki dokusu için severim. Ben onu onun sevdiği her şey için severim. Yokluğuma varlık olduğu için, eksikliğimi tamamladığı için, düştüğümde beni kaldırdığı için ve anlatamadığım pek çok şey için severim onu…” Sordular seni bana… “Peki ya bir gün giderse? Ne yaparsın?” Cevap vermekte zorlandım. Ama yine de cevapladım… “Hiçbir şey yapamam. Onu tanımadan önceki hiçliğime gayesizliğime geri döner, bir köşede ölümü beklerim ve artık kimseyi sevemem.” |