Dile kolay
Dile kolay yıllarımı veriyorum ömrün tükenmez hayatına
Yüreğim demir kapıların bir ardı nefes bile alamıyorum Dizelerim mahkumun birer cümleleri gibi dökülüyor Ben aşka kelepçe vurmuş bir çareyim çaresizliğin içinde Bir göğüs tutsam siper etsem kendimi doğar mı o güneş Derde tutuklu bir aşk gözlerime bakmayın yaş akmaz Kırardı bu kelepçeleri belki göz yaşım akabilseydi keşke Gölgesi kalmamış bir ağaç birde kuru dal her yer yangın içinde Geceyi ay süsler iken nerde gündüzüme doğacak o pırıltı Dört mevsim hayal oldu yüreğin aynasında ki demir kapılar Öncedendi seyir edilen günler gelecek için neşeli hayaller Görmez misiniz ellerimde ki çaresizliği ne izlersiniz Aklıma geldiğinde o zor günler daha da zorlaşır düşünürüm Unutulmak kadar aciz bir hayat sürüyoruz sefa görmeden cefayı Nerde nerede daha dün bir avuca sığardı dualar yükselirdi hep Şimdi diz çökmek gelmez içimden nasip olmaz bir avuç mutluluk Belki yıllar geçecek boynu bükük düşünmeler hep tazelenecek Derde iyi gelecek bir geçmiş düşmanımın dizlerinde uyumak gibi Gençliğim çürür bir kadehin masada eskileri beyan etmesi Bir mahkum düşün düşün ki demir parmaklıklardan izler özgürlüğü Kızgın demiri dövdükçe dövdüler bastılar yüreğime acımadan Sesleniyorum bir çığlık dağı taşı devirdi lakin duymadı kimseler İçimde koptu kıyamet buna sessiz kalan geleceğin kendisidir Ey hayat ben bir mahkumum masum dediğin aşkın kendisine |
çok harika bir gönül sesiydi dost
kutlar esenlikler dilerim...