İNSAN SEVİNCE
çırpınıp duran yürek kafesinden ne hüzünler,
ne hasretler,ne düşler,eksik olmaz da. ah şu canı yakan hasret olmasa, med cezirler usul,usul gönül sahillerini dövmese. sevgilinin yokluğu belki öldürmez,belki yüzü güldürmez, ama ah şu vefasızlıkları olmasa.. Sevdan yüreğinde bir yangın olsada, dayanmak,alışmak,katlanmak sevene düşendir.. Sevgili sevenin yüreğinde çıkmaz bir sokak olur şairin dilinde. Sonra hatırlar yapılmak istenilenleri, alır ele kağıt kalemi hayat bulur sayfaların üstünde mısralar, sevgilinin yokluğunda ne şiirler dökülür şairin yüreğinden. işte böyle… Sanki sevigili karşısındaymış gibi,herşey iki kişilik olur, kadehler iki kişilik kalkar dansa loş ışığın altında gölgeler… Ardından gel gitler başlar “Sağır bir kadınaymış Kurduğu cümleler . Dilsiz bir yâr`dan Sohbetler beklemişim deyip kendi kendine söylenir durur. Aslında hiçbir çöl yakmaz insanı, Hiçbir kutub dondurmaz da, Zamanı gelince gelecek bilirim.” diye söylenip dururken diğer yandan da “Ya gel dindir amansız dalgaları, yada daha çok fırtına estir, bu böyle olmaz. Kalsam ölüm ensemde. Gitsem neye yarar ki ? Kalmak teslimse ölüme, gitmek sensizliğe ne çare?” Sonunda şair için de yaşattığı belki de uzun yıllar yaşatacağına seslenir. Der ki; Bir tek şeyi unutma ! Ben birtek seni Yalansız, Riyasız,sadece sevdim ben. Bumuydu mükafatın ey YÂR ? Bana kahrettirdin Ay’a Güneş’e Yetmez oldu artık günde beş şişe Seninde yaprağın dibine düşe Sevgime karşılık bu’muydu zalım ? Gayri işim olmaz Ak’la karayla Çok sürmez ölürüm ben bu yarayla Götürüp defneyle Aşkda darayla Sevgime karşılık bu’muydu zalım ? |