UŞAKTA
Fesleğen kokulu odalarda,
Bir mutluluk vardı eskiden. Toprak sıvalı, Badana isteyen duvarlar. Tahtadandı merdivenleri, Yürürken belli olurdu. Hele takunyanın kayraktaki sesi, Avluyu doldururdu . Su çekerdik kuyudan, Doldururduk aharını. Su serperdik avluya, Mis gibi kokardı toprak kokusu. Ağaçın dalında salıncak. Asmaların koruk olmasını beklerdik. Terleme yapardık tuz ile , Ekşi bir tat kalırdı ağzımızda. Bu ne sıcak diye, Koşardık Dıppara’nın havuzuna. Çenem titrerdi dalınca, Buz gibi kuyu suyunda... |