ERDEM BAYAZIT SEBEPLERİN ŞAİRİŞiirin hikayesini görmek için tıklayın 19.05.2015
25 Peygamberin hayatını yazıyorum. İslam Tarihi. Kutlu tarih sayfaları olarak değiştirebilirim onu. O şiiri de katarım ona. Ey Kutlu Peygamber’i basılı kitap haline getirebilirim. Ey kutlu Peygamber’i basılı ki Bunu bitireceğim. Çanakkale Destanı 4. Bölümü bitirdim. www. mobidik. com’ daki kitaplarımı yeniden düzenlemeliyim. Evime internet bağlatmalıyım. Kitap fuarında sergileyecek bir kitabımın olmayışı beni üzüyor, bana kendimi kötü hissettiriyor. Hece yayınlarına uğradım. Orda dostlar vardı. Yeni yazarlarla tanıştım. Hasan bey şair dostum ve öğretmen arkadaşım. Her okulda bir şair dostla tanışıyorum. Atilla Barışer, Turgay Çimen, metin Tandoğan bu dostlardan. Hepsi de yetenekli, şairler. Ama bir gruba giremediklerinden üne kavuşamadılar. Atilla Bey tiyatro yazarı aynı zamanda. Ali gül dostumu da unutmamalıyım. O da tiyatro yazıyor ve oynatıyor. Ayni zamanda şair. Ziya Metin Karatekin de bunlardan biri. Aslında bir grup kurmanın zamanı. Fecr-i Ati’cilerden kötü değiliz, Servet-i Funun’culardan iyi. Hasan Akay, hasan Olgaç, İsmail Borlak eski şair ve yazar dostlarım. Rahmetli Mustafa Miyasoğlu hem hocam hem iyi bir romancı. Türk edebiyatına iyi romanlar kazandıran adam. Oğlu da iyi bir romancı olabilir. Cahit Koytak’la yıllar önce yolumuz bir yerde kesişti. Necati Polat öğrenciliğimizde Çorlulu Ali Paşa kıraathanesinde görüşüyorduk. Sezai Karakoç’la yıllar önce Diriliş yayınlarında sohbetlerini dinlemişliğiz var. Necip Fazıl’la birkaç enstantanemiz oldu. Onları ilerde naklederim. Karakoç’un anlattıklarını not almadığıma üzgünüm bu gün. Atilla İlhan’la yaptığım röportajı bulmayı hala hayal ediyorum Sedat Ümran’la kaç yıl kahvehane dostluğu yaptık. Yazsam roman olur. Bengisu sanat seçkisinde kendisine özel bölüm yaptım. Marmara kıraathanesi, Horhor ve daha nice cafelerde yaptığımız şiir sohbetleri, sayesinde ezberlediğim şiirler şimdi hafızamdan silindiği için çok üzgünüm. Yıllar sonra yaşlılar evinde öldüğünü duymuş, cenazesine gidememişti. Erdem Beyazıt’la sağlığında değil cenazesinde karşılaşmak acı bir olay oldu benim için. Üstad Necip Fazıl’ın da cenazesine katılmak bir şeref oldu benim için. O günü hiç unutmayacağım. Edebiyat fakültesinde sınavım vardı. Keşke rapor alıp cenaze namazına katılsaydım. Sınav çıkışı yetiştim konvoya katıldım. Bu benim için en büyük mutluluktu. Olağanüstü halin sırf slogan atıldığı için dağıttığı cenaze konvoyundan ayrılmak zorunda kalım. Demek ki tam inanmış dört adamdan biri değildim. Büyük Doğu yazıhanesinde ziyaret etmişti onu. Bir kez de Erzurum’da camiye giderken. Elini 2 kez öpmek nasip oldu bana. Ahmet KEMAL ERDEM BAYAZIT SEBEPLERİN ŞAİRİ işi gücü yaymaktı erdemi erdemli yaşadı erdemli gitti yüreği sancılıydı o sancıyla yaşadı bir ömür o sancıyı ağır bir yük gibi taşıdı durdu sebey ey dedi anadolu kadını annesi gibi sebeplerin sebebini tanıdı onu haykırdı durdu hep o koca bir devdi yedi güzel adamdan biriydi bir misyonu vardı misyonunu tamamladı ve gitti şimdi bize el sallıyor oradan muştular gönderiyor durmadan ahmet kemai |