Bu Şiir İlkbahara Gebedir -4-
Bıraktım elimden kalemi yere
son damla gözyaşımın hemen yanına kaç ilkbahar eskittim çiçekten habersiz ve kaç yaz sığdı ömrüme ıssız, susuz ve kimsesiz. kaç şiiri yakıp savurdum bilmiyorum kaç şarkıyı vurdum alnından saymadım ıssız, sessiz ve kimsesiz bir limanda azraili bekliyordum ölümle kolkola oysa sen çıkageldin cennetten bir ilkbahar muştusu dilinde cebinde şiirlerin ve yüreğinde duanla... Tam ümidi kesmişken hayattan bir ayetin sıcaklığı ile düştün gönlüme "Rabbin sana küsmedi" bir melekle destekledi tekleyen kalbimi bin melekle yetişti isyankar savaşıma bir cemre düşürdü buz tutmuş gönlüme dilimden dökülenler eriyen buzlarıdır ruhumun tarifi mümkün olmayan bir baharla çiçekler açtın yüzümde ki hâlâ bin yılın kırışıklığı var izlerinde. ben ki; firavun’un ordusunda bir günahkar aklımda hâlâ, şiirlerimi yiyen şiirlerinin efsunu tutundum gözlerine ve düştüm ardına sen ki; Nil nehrini yarıp boydan boya sürükledin beni peşinde gözlerinle vaadedilmiş topraklara taşıdın ruhumu bana dair şarkılar var sandığında oysa ben ölümü bekliyordum sessizce elinde bir mucizeyle sen geldin İman ettim yeniden yaradana gayba inanır gibi sevdim seni sen, ey sevgili; hoş geldin dünyama |
"Bir mucizeye ihtiyacın yok aslında. Bir mucize olduğunu hatırlamaya ihtiyacın var." demiş Tayfun Talipoğlu.
Bir mucize olduğunu unutmaman dileğiyle..
Şiir ile.
Neva Ney tarafından 7/6/2021 9:46:07 PM zamanında düzenlenmiştir.