1
Yorum
20
Beğeni
5,0
Puan
913
Okunma

Leylâ
Görsem uykusuz görmesem uykusuz
Bilmem ki neden gönlümün bahçesi bu kadar susuz
Leylâ evim , delilik sırrımdır
Boz bulanık dehlizlerde yanık tuğlalardan kurulmuş
Kim bilir bu gece hangi yıldızın koynunda
Zühre ile uyumuş
Leylâ İsmail’in göğsünden fışkıran zemzem
Leylâ bir kuyunun başında Yûsuf’a merdiven
Leylâ Uhud’da Hendek’te Hayber’de
Ali ’nin Zülfikâr’ı
Leylâ Süleyman’ın veziri
Bir ulu karınca nazarı
Leyl içinde kaybolmuş
Ekmeğim suyum mayam
Hamurum Leylâ ile yoğrulmuş
Bir serap belki sanrı yahut rüya
Uyanıkken tutunduğum
Mekke’ nin sıcağında donarken ayaklarım
Leylâ ’nın ayazında kavruldum
Gönüldedir yaram işte , Vuruldum!
Leylâ gurbetim vatanım yurdum ...
Bütün an ve zamanda görünen yalnızca Leylâ
Duyan da Leylâ’yı âdemden sanır
Leylâ kavuşma umudum
Leylâ bitmeyen baharım
Leylâ iki göz bir dudak
Leylâ katrede ummandır
Aşktan üfürülmüş ruhuma Leylâ harmandır
Onunla gönlüm düğün evi
Leylâ ömrüme dermandır
Câhide
5.0
100% (7)