Esirgeyeyim Oğul Seni
döndükçe dilimiz
insanca düşüncelerimiz yastayız yastayız gencecik yitirdiklerimiz ... ne anlatayım ne diyeyim hiç anlaşılır mı yitirmeden bir babanın bir ananın acısını yasını acısını kopup giden evladın çizgileri derin oluklarından akıtmışlar zehir zehir bir nefes ki yanık bir nefes ki toprak kavrulmuş süphan bir ses döne döne uçuşur semaya kadın ananın hançeresinden kopmuş "esirgeyeyim yavrum esirgeyeyim seni esirgeyebildiğim kadar ... sen kokar dört bir yanım yastığın yorganın döşeğin odan bebeğim parçam evladım gözyaşımın izleri sıcaklığını kokunu saklar hala koynumda sıcacıksın hâlâ yük çok ağır nasıl kaldırayım nasıl kaldırayım oğul oynamaz mı yer yerinden ... hangi yaşındasın bugün kimlerlesin neredesin bir sual edem dedim öylesine bir ses ver oğul gaipten gelircesine dilim yalan dilim yanar esirgeyeyim yavrum esirgeyeyim seni esirgeyebildiğim kadar" 22 ekim 2007-Çakmaklı |