Yalnızlık Tek Kişiliktir
bilmezsin gidişinin hışmını
vurur yüzüne yüzüne kızıl buhran gecenin soğuğu sarılırsın kendine bilmez kimseler Herkes evlerinde Bir sıcak çayın dumanı üstünde kahvenin sevginin tadına varırken yalnızlık tek kişiliktir almaz ikinciyi içine suskundur artık şarkılar kuşlar, kediler, köpekler deniz daha bir yalnızlık kokar dudaklarını ıslatan su en sevdiğin yemek bir tutam ömür gözleri etmez ve hışımla çöker üstüne yokluğunun heyhulası nefessiz kalırsın ölümden beter yalnızlık tek kişiliktir almaz ikinciyi içine Vurur geçersin alnı çatından sevda üzerine yazılmış şiirleri nefretin devleşir seni aşar kıyamazsın kirpiğine yağmur değse sesine leylak kokusu sinmiştir ve vurursun jileti bileklerine ağız dolusu küfredersin hayatın gelmişine geçmişine söndürmez yangınını hiçbir şey yalnızlık tek kişiliktir almaz ikinciyi içine duvarlar üzerine doğru yürür yataklar almaz seni titreyen ellerinin sebebi sigarasızlık mı onsuzluk mu bilmezsin artık mutluluk denen şeyi hıçkırarak ağlarsın için için yaşların kolye olsa yeridir ya ıslak yastıkların isyanı anlatamazsın kimseye onsuzluğunu yalnızlık tek kişiliktir almaz içine ikinciyi dokunuşları düşer aklına teninde teninin kokusu sesinin sesinde öpüşmesi bileklerinde bulursun çocukluğu her erkek çocuğudur kadınının ağıt yakmak düşer belki payına kelimeler firar eder anlatamazsın tenin yabancı tenlere mekan olur onun eserlerini tarumar edercesine yalnızlık tek kişiliktir almaz içine ikinciyi ölmeler mekan tutar bakışlarında nefesin cesetleri barındırır sana bakan gözler acınası kimse bilmiyor yaşamayı hele ki onsuz kalmayı dünya sana düşman olmuştur yıldızlar haline gülüp eğlenir içkiler bile onsuzluğun sarhoşluğu kentine gömülürsün sessizce yalnızlık tek kişiliktir almaz içine ikinciyi |