BİR SEN YOKSUNGündüzüm bir sabahçı kahvesi Gecem arka sokaklardaki bir meyhane Mezem beyaz peynir, bir dilim kavun İçkimi sormana gerek yok, O zaten belli Ama karşımda sen yok. Bak akşam oluyor yine yavaş yavaş Gelenler neredeyse hep aynı, fakat Yine içlerinde sen yok. Çekilir yanı kalmadı buranında Tavanda balık ağları, duvarda Masallardaki sarı öküzün çektiği arabanın tekeri Meyhaneci yetmişinde, baba yadigarı Kısa boylu, göbekli, saçları ağarmış benim gibi Biraz ağırdır geç getirir siparişi Olmasa tatlı dili, güzel sohbeti Hele o insanlığı, karakteri burası Beyoğlu’ nun arka sokakları, köhne bir yeri Burası Tombiş Yorgi’ nin yeri. Hatırlıyor musun? Yağmurlu bir Nisan akşamıydı, tanışmamız Üstünde bir kot pantolon ve yünden bir kazak Islanmış, sırılsıklam olmuş ve yüzün bembeyazdı. Ara sokakta bir kaç kişinin tacizine uğramış Korkudan dilin lal olmuştu, sanki Az uğraşmadım, az dil dökmedim Kendimi anlatana kadar. İki gün yemek yememişte bir çorbaya tav olmuştun Delikanlılığa, bize yakışmaz bilesin Bir çorbaya tav dediysek Nefsimiz için değil. Ah ulan felek, bir darbede bu garibe ha... Çocuk olmuyor diye, üstüne kuma tut. İçki, kumar, kadın bir taraftan Basmış kadına dayağı, bir de üstüne evden at Kandırmış garibimi boşamış çoktan Attırmış imzayı Muhtarlık’tan istediler diye Ana yok, baba yok, kardeş yok Bir evin, bir garib cahil kızı Cemile’m Onca dert dinlemeye alışkın Yorgi bile Hüzünlenip, acımış, ağlamıştı haline Bugün Cumartesi... Karısının sadece bugün içmeye izin verdiği Bazen laf atıpta şaka takıldığımız ve Tüm meyhanenin kahkahalara boğulduğu, Bizi görünce hemen suratı asılan, hafif kambur Kunduracı Hasan usta da geldi. Yanında da aktar camgöz Yahya abi ile Yine o masa, tekerlek altı. Yine sipariş aynı bir büyük rakı, beyaz peynir İki dilim kavun, ortaya haydari Taş plakta o eski şarkıların nağmeleri Ne akşamlar yaşadık burda seninle Cemile’m Bir gece iyice sarhoş olmuştukta, Karyola’ dan düşmüştük, kahkahalarla... Az kalsın kovuyordu bizi, seni kapatmam zannedip Evlilik cüzdanını gösterince sustu kaldı, Ertesi akşam da bir tencere yemekle gelmişti, Ev sahibesi Tam yedi yıl oldu. Bugün yine evlilik yıl dönümümüz. Ben yine İstanbul’ da Ben yine Beyoğlu’ nda Ben yine Yorgi’ nin meyhanesinde. Masada bir ben ve karşımda yine bir demet gül Boşalmayan rakı bardağın Bir sen yoksun karşımda Bir sen yoksun yanımda. Ben de bitmeyen bir hüzün... Yusuf Tırpan |