GÖNÜL
Yüce dağ başında, tüten ateştin
Çürümüş meyvenin, hüznü dalısın. Yaprağın döktükçe, karla yatıştın Gönlümdeki gülün, şanlı salısın. Irgalanır zaman, ağrır haline, Rüzgâr hüzzam çalar, şarkılarını. Yedi kat göklerden, turna eline. Mektuplar sarkıtır, türkülerini. Kalıp, kalıp döküp, kalplere yazdım. Katmerli bulutlar, yıldızlardan sor. Arzımı dökmeyen, mumları ezdim. Sarrafın ehlini, yaldızlardan sor. Güneş battı çoktan, yardan haber yok. Ay sarsam yaralar, durmaz sızılar. Feleğim çemberin, kırılmış bir ok. Bulanık göl imiş, kader yazılar. Gönül ifşa etme yaralarımı! Dem alır gözlerim, damağımda tat. Paslanmış bacanın, karalarını. Güneşim ateşle, közlerinden kat! |