BU GECE
BU GECE
Ay buluta girdi yıldızlar soldu Gökyüzü bir garip oldu bu gece Kalemim kağıdı şiirle yordu Gönlüme hüzünler doldu bu gece. Yatak yangın yeri yastık zemheri Bedenim gönlüme dardı bu gece Yüreğim suskundu aklım firari Ömrüm gam yükünü sardı bu gece. Sanki hüzün yüklü bir gemi gibi Serde demir atıp kaldı bu gece Alıp yüreğimi çarmıha gerdi Onulmaz dertlere saldı bu gece. Yeminini bozmuş bir hekim gibi Gönlümü neştersiz yardı bu gece Bilmem ki ne idi benimle derdi Gelip can evimden vurdu bu gece. MELAHAT ÇETİNKAYA |
Dalgalı yüreğim gayrı duruldu
Kâğıtlar buruştu, kalem kırıldı
Kelimeler dertli yasta bu gece
Resmini duvara çizemez oldum
Heceyi heceye dizemez oldum
İki satır şiir yazamaz oldum
İlhamım firarda hasta bu gece
Şen değil ötmüyor bülbüller gamlı
Gönlümün közünde dertlerim demli
Pişmanlık diz boyu, gözlerim nemli
Kan ağlar yüreğim susta bu gece
Yalnızım kalbimin bir yanı yarım
Aşktan yara almış bir sitemkârım
Geceyi titretir ah ile zarım
Bitmeyen feryadım dosta bu gece
Dünya sahrasında dikenim, gülsüz
Başım duman duman notalar halsiz
Teller suspus olmuş mızrap mecalsiz
Bitmedi o mahur beste bu gece
Zehirli ok gibi gecenin dili
Muazzam’ım koptu gönlümün teli
Çalar mı kapımı mazinin eli?
Diyerek kulağım seste bu gece
tebrikler...