Sana anlatamadım halimin perişanlığını!Bilmedin, bir gün olsun kırık kalbimi dinlemedin Sen mütemadiyen kendi bildiğinde hep direndin Sabır ağımı erittin şevkimin silindiğini görmedin Nisa kimliğinden bezdirdin melalimi heder ettin. Biliyorum ki sana bir kelam etmek artık gereksiz Sukutun ikliminde renkler ve hevesler çok şevksiz Muhabbet zail olunca yaşamak emin ol ki gereksiz Dünya sevgisiz, kalbim yârsiz, arz ikliminde sessiz. Nihayet bir süreliğine bahşedilen ömür tükenecek Hiddet ve nefret sahibiyle kuralılıkta kavilleşecek Kalbin toprağına sevgi hasredilecek aşk yeşerecek Cehalet bağnazlığı tecessüsle abitleşerek gidecek. Sana olan iptidai sevdam yılların hasretiyle ahımdı Eza ve sıkıntılar muhabbetin bendinde buharlaşırdı Şefkatsiz kalp bilinçsiz, sırnaşık, sefil soluklarındı Manası içinde yaşamak niteliğe haiz gönlün farkıydı. Sevmek menfaat için kurgulanmayacak kadar ulvidir Kalp, hilkatiyle onun ahengiyle seyreden aşkı şevktir Ruhun serencamında ötelerden silinmeyenler neşedir Vaktin idrakiyle nefeslenen zahitler aşkın kendisidir. Ne hiddetlidir, ne de şiddetin adresinde bir fanidir Kendi efradıyla hem hal olan derdin sahibi hamiyettir Hizmet için nefeslenir suhulet içinde kelamı kadimdir Ölümde dirilmeyi hıfzeden haşyeti serinliğinde ferdir. Yıllarca sana anlatamadım meramı halimi aciz bıraktın Halimi sessizliğe gark ederek sinemde hüzün bıraktın Niyazlarım için nedamet içinde beddualarını kay kırdın Hayatı heveslerin sultasına gark ederek nesinde kaldın. Ne deyim neyleyim senin için hazan solgunluğunu anarım Hataları ruhumun lekelerinde arayarak halimde yanarım Senin için hidayet kapılarında umutla seherler sayıklarım Rahmet için ağlarım kalbimin karalığında ne kadar sefilim. Mustafa CİLASUN |