ÇOLAKGİLİN DURSUNSene elli dokuz Mart’ın içinde Antalya Taşağıl orman işinde Henüz yaşı gençti otuz beşinde Çolakgilin Dursun rızık peşinde Fatma ile Seher iki eşliydi Nesili Mustafa, Dursun Ali’ydi Güçlü kuvvetli bir er kişiydi Çolakgilin Dursun hiç gün görmedi Onun hayaliydi değirmen yapmak Boşuna akıyor Melet’te ırmak Çoluk çocuğunu çekip kurtarmak Felek döndürmedi demir çarkını Ekibini kurdu işle anlaştı Ormanda kütükler ile savaştı Her öğün yediği kuru lavaştı Otuz beş yaşında ölüm bulaştı Oysa rüyasında ayan olmuştu Rüyasını Kadir, Ahmet sormuştu Gördüğü rüyayı kötü yormuştu Tek, tek anlatırken gözü dolmuştu Gördüğü rüyası işte şöyleydi Kadir’le Ahmet ırmaktan geçti Kendisi bir türlü aşıp geçmedi Bir daha yavrusun yüzün görmedi Zalim yokluk onu gurbete saldı Ecel geldi onun kapısın çaldı Kesilen ağacın altında kaldı Bir garip mezarı orada kaldı Bünyesi kuvvetli iri yarıydı Yardım esirgemez iyi biriydi Henüz otuz beşinde gençti diriydi Çolakgilin Dursun köyün eriydi Değirmen yapmaktı onun niyeti Suyun debisiyle çark döndürmekti Çok para harcadı emek sarf etti Kendini harcadı ömrün tüketti Akgül’üm diyor ki bir gün görseydim Bir resmi olsaydı baksam sevseydim Gözüm açık gitmez öyle ölseydim Doya doya ona baba deseydim 24.05.2021 Rahmetli babam Dursun sene 1959 mart ayında Antalya’nın Taşağıl nahiyesinde Orman kesim işinde çalışırken iş kazası sonucu hayatını kaybetti, Mezarı o günün şartlarında memleketine götürme imkanı olmadığından Taşağıl mezarlığındadır .O zaman ben altı aylıktım ağbim ise 2 yaşındaydı .Allah rahmet eylesin mekanı cennet olsun. |