ÖZLEYİŞ
Bir ilkbahar günü, ikindi vakti
Gökyüzünü kara bulutlar sarsa… Boşanıverse yağmur sicim sicim Rüzgâr, kamçısını yüzüme vursa... Kekik kokusu sarsa Kerkeniz’i* Mest olur toprağa düşen her damla Bir haymalığa* sığınsam çaresiz Bağ budayan birkaç yorgun adamla... Islak saçlarında kırkikindiler Sen, düşüversen aklıma birden Kor deşsen eski bir ocak başında Uzanıp tutuversem ellerinden… Cılız bir alev düşse gözlerine Gözlerinde, ne türküler okunur… Güzden kalma bağ çubuğu kırsan Kederli yüzünde sükûnet, huzur… Doruklara duman, gönlüme efkâr Çöküverse; tutsam yolunu köyün Yel-yepelek, çamur-çaylak yürüsem Say ki zembereği boşanmış göğün… Ve say ki gülüm; her yağmur tanesi Damla damla yüreğimi ıslatır Ekmek-aş istemem senden; Ocağa odun sür, göğsüne yatır… Bas bağrına mutsuz başım mutlansın Susun, derin uykulara dalayım Bir ilkbahar günü ikindi vakti Uyandırma dizlerinde kalayım... Haymalık : Bağ evi Kerkenez : Yöresel bir dağ adı |