Özünü özüme kat
Özünü özüme kat
masa susamış sandalye aç bekliyorum hadi sofranı aç ağaç oldum ağaç saat kaç altı üstü bir çay muhabbette hani gelmezdim ya hatırına icabetsiz olmayım davete süslenme boya falan sürme bir kez de ev haliyle görün saçların pörsümüş buruş buruş ayağında basmadan bol pijama yüzün yıkanmış olsun sade çizgilerini görüyüm teninden belki acılarını görürüm belki bakarsın sevdalarda dökülür hep iki dirhem bir çiçeksin sanki misafirliğe bir buketsin dışın uzay dergisinden çıkma gökkuşağı renklere sarılmış dilinde yaban ellerinden ya ağzım açık anlamaya şaşım az bizden ol köydeymiş gibi argo yap lakırdı falan salla hatta el at omzla mıncıkla ha de, ho de, la de, ne bilim içim dışım fantazi oldu ya de hadi otur Allah aşkına şöyle rahatça karşıma Ahmet Coşkun |