Kâlp sanrısıevetler’in yanından geçerken eğildiler özlemler inanmanın ağır sorunu gündüz uykusuydu sıvalı mabet duvarları içinden geçmişti göz bağcılar duruşları mağrur doğrular etkilendi yalanımın fettan bakışlarından aralıksız meczup filmler romanını d’okuyordu uslar tezgâhı üç boyutlu sevmenin gözlüğüyse buğuluydu sevdanın altyazısına ancak yetişiyordu gönlün adımları hayat seyircisi aşk tanrısının nasırdan yüreğini tutuyor üst perdeden bencil sahnelerin canlıydı ürpertisi derin bir öykünün dehlizlerine inerken- dünyanın çıkış kapısına yığılmış silûetler kâlp sanrısına benziyordu..! |