SON DURAKSon Durak Gözlerime görünen güllerden Şehrime uzanan pencerelerden Bir dilek pusulası yönünü ararken Karşıma çıkan çiçek bahçesinden Dünyama sunulan sevda öznesinden Sen geçtin vefalı denilen vefasız ömründen Hangi pervasız lisanı dökülmüştü ki dilinden Görmeye yetecek bakış dağlamaya yetecek varıştı Bu durak ... Sonunu göremediğim sana bağlanan dayanak Duvarları firkat ehlince örülmüş adak Kalbimce yazılmış mukadderatı elimde kaynak Hani yazılmıştı dizeler dizlerimin tutmadığı ayak Unutmaya yakın mı kalbim bu kaçıncı sağanak ? Hiç bilmediğim sığınak ... Elvedaları diline saklamış boylu boyunca zat Yakarcasına dökülür kelimeler birbirinden tezat Özlemlerin dilinde gözlemlediğim müfredat Esarete kapılmış yalnızlıkların deli yolculuğu Dünya sevdaya rastlamayanlara dik yokuşlu Aşkı bilmeyenlerin dili yok oluşlu Duymayan seslerin sağır oluşu Süreğen güneşin gün ışığı ... Eli kalbinde hiç unutur mu o onu ? Seda Koçak / Sedacet-i kelâm |