GÖZLERİNE BİR BAKIŞTAGözlerine bir bakışta Yüreğini okur idim Nabzımdaki her atışta Aşkla mekik dokur idim Aşk yürekte kanaviçe Gül kanarya kanar içe Bir kuş gelir konar içe Bülbül gibi şakır idim Tatlı dil bülbül ahengin Solmasın hiç gülüm rengin Tek ben miyim gönül dengin Aşk zengin ben fakir idim Kaşın kalem aşkı yazan Gül yok ise neyler ozan Yüreğim bir kaynar kazan Aşkla fokur fokur idim Şaban AKTAŞ 05.05.2021 - 18.21 MAZİ DÜŞLERİ Geldi geçti günler bir bir Günler ayları Aylar yılları kovaladı Şimdi nerelerde Ne hallerdesin kim bilir?! Yirmibeş yıla dayandı Hiç haber almadım senden Bu nasıl bir acıdır Hayâl hayâl gelip geçiyor Silinmiyor anılar belleğimden Ve yarım kalan bir şarkı Uzuçarşı Sokağı’nda Hüzünle dökülüyor dilimden.. *** "Gün 5 Ocak yıl 2000 Sen yolumda dikiliydin Sessizliğin gül ağacı Bir yabancı el gibiydin" Tam yanından geçer iken Saçlarını savurup yana Aniden dönüp Muammalı bir bakışla Oklar fırlattın bana... Unutamıyorum o anı "Ne olacak?! Sana geldim işte Diyeceğin bir şeyler yok mu" der gibiydin sanki bana?! *** Uzunçarşı Sokağı’nda Sen solumda ben sağında Aşkla yürüdüm yolunda Yüzünün ay şafağında Geçip gittim susa susa Yüreğim kan kusa kusa Bağrıma taş basa basa Yüzünün ay şafağında Bağlanmıştı elim kolum Tutulmuştu o an dilim Çaresi yoktu sevgilim Aşkın çıkmaz sokağında Düşlerine dalan bendim Yapayalnız kalan bendim Gözlerinde yanan bendim Yüzünün ay şafağında Bu ne hayâl bu ne düştür Akıl almaz olmaz iştir Elindeyse gel değiştir Aşk bu en deli çağında Yanar yanar kül olurum Sana bakar el olurum Savrulan bir yel olurum Gözlerinin kucağında Olmadı gülüm olmadı Çektiğim çile dolmadı Açtı gonca gül solmadı Aşk güneşin sıcağında Bu ne korku ne yılgınlık Belki sonsuz bir çılgınlık Hasretim Onmilyon yıllık Aşkın Neojen çağında Güzel Atlar Ülkesinde Gül tüterken nefesinde Erciyes’in zirvesinde Aşk cehennem ocağında... Uzunçarşı Sokağında Sen solumda ben sağında Aşkla yürüdüm yolunda Yüzünün ay şafağında Şaban AKTAŞ 05.05.2021 - 02.02 Görseller: Şaban AKTAŞ Fert türküsü İlk prova: 05.05.2021 Şaban AKTAŞ Gündoğdu - Manavgat ANTALYA PİŞİ PİŞTİ Aşk bir hâyâl düş sevgilim Göğsümde bir kuş sevgilim Sen Onbeşli ben Kırkında Daha çocuksun sevgilim Kızgın yağda pişi pişer Ateş ikimize düşer Annen varken söz mü düşer Küçücüksün sus sevgilim Üzme beni üzüm üzüm Sende kalsın iki gözüm Hasretinle yansın özüm Seni sevmek suç sevgilim Bu güzellik sana mahsus Acı çekmek bana mahsus Aşk ile zindanda mahpus Kâlbimde tüm suç sevgilim Aşk içime ateş düştü Yağda kızgın pişi pişti Göz gönüle pişti düştü Gel kâlbimi aç sevgilim Aktaşın ateşle sözü Ciğerine düştü közü Ay ile yıldızda gözü Aşk başında taç sevgilim Şaban AKTAŞ 05.05.2021 - 13.53 Görsel: Şaban AKTAŞ MAZİ DÜŞLERİ Geldi geçti günler bir bir Günler ayları Aylar yılları kovaladı Şimdi nerelerde Ne hallerdesin kim bilir?! Yirmibeş yıla dayandı Hiç haber almadım senden Bu nasıl bir acıdır Hayâl hayâl gelip geçiyor Silinmiyor anılar belleğimden Ve yarım kalan bir şarkı Uzuçarşı Sokağı’nda Hüzünle dökülüyor dilimden.. *** "Gün 5 Ocak yıl 2000 Sen yolumda dikiliydin Sessizliğin gül ağacı Bir yabancı el gibiydin" Tam yanından geçer iken Saçlarını savurup yana Aniden dönüp Muammalı bir bakışla Oklar fırlattın bana... Unutamıyorum o anı "Ne olacak?! Sana geldim işte Diyeceğin bir şeyler yok mu" der gibiydin sanki bana?! *** Uzunçarşı Sokağı’nda Sen solumda ben sağında Aşkla yürüdüm yolunda Yüzünün ay şafağında Geçip gittim susa susa Yüreğim kan kusa kusa Bağrıma taş basa basa Yüzünün ay şafağında Bağlanmıştı elim kolum Tutulmuştu o an dilim Çaresi yoktu sevgilim Aşkın çıkmaz sokağında Düşlerine dalan bendim Yapayalnız kalan bendim Gözlerinde yanan bendim Yüzünün ay şafağında Bu ne hayâl bu ne düştür Akıl almaz olmaz iştir Elindeyse gel değiştir Aşk bu en deli çağında Yanar yanar kül olurum Sana bakar el olurum Savrulan bir yel olurum Gözlerinin kucağında Olmadı gülüm olmadı Çektiğim çile dolmadı Açtı gonca gül solmadı Aşk güneşin sıcağında Bu ne korku ne yılgınlık Belki sonsuz bir çılgınlık Hasretim Onmilyon yıllık Aşkın Neojen çağında Güzel Atlar Ülkesinde Gül tüterken nefesinde Erciyes’in zirvesinde Aşk cehennem ocağında... Uzunçarşı Sokağında Sen solumda ben sağında Aşkla yürüdüm yolunda Yüzünün ay şafağında Şaban AKTAŞ 05.05.2021 - 02.02 Görseller: Şaban AKTAŞ AŞIĞIM GÜZELE EZELDEN BERİ Aşığım güzele ezelden beri Döner döner gül yüzüne bakarım Gökyüzünde uçar gönül dilberi Ay yüzüne bakar türkü yakarım Sen ayrı ben ayrı düşünce elden Kopmaz oldu gönlüm ay yüzlü gülden Hayâlin silinmez oldu gönülden Hayâl aynasında türkü yakarım Ay güzelim dedim sana gecede Sevda ile aşkın hep en yücede Adın hiç dilimden düşmez hecede Fincan gözlerine türkü yakarım Bakar iken ayla günüm şaşırdım Ay dağları aştı yönüm şaşırdım Hasreti gönlümden gözle taşırdım (Hasreti göz ile gözden taşırdım) Çiy düşen güllere türkü yakarım Ben sana âşığım tek sana baktım Taç diye saçına yıldızlar taktım Geceyle gündüzü sana eş yaptım Ay ile güneşe türkü yakarım Şaban AKTAŞ 04.05.2021 - 20.04 Görsel: Şaban AKTAŞ AŞKI VURUYOR ŞİMDİ ZAMAN Dokunmaya kıyamadıysa sana elim, Bağışla beni sevgilim, Sen çok genç idin Ben ise yaşlı, Bu yüzden zaman Sevdalı bir nehir Ne zaman baksam gül yüzüne Gözlerim hep yaşlı.... Böyle dedi ihtiyar Hem acılı, hem bahtiyar... Şaban AKTAŞ 05.05.2021 *** YASAK AŞK Sen bana hepten yasaktın Aşkım sanki zehir idi Gözlerimden hep yaş aktın T/aşkın akan nehir idi Sevda Seli’m Kız’ılırmak Ciğerim kan sızım ırmak Öyle zor senden ayrılmak Aşk bir coşkun nehir idi Başı duman karlı dağlar Yanar yürek harlı dağlar Sular çağıl çağıl çağlar Gözler taşkın nehir idi Duman tütse Erciyes’ten Senden aldığım nefesten Bıktım usandım herkesten El sözü bin zehir idi Bizi o eller bitirdi Kâlpler dengini yitirdi Aşk bir kıyamet getirdi Cehennem bir şehir idi Yaşanmaz bir şehir idi Yetsin artık yetsin desem Dolmak bilmez kahır çilem Yanıp tutuşan bu özlem Mahşere dek tehir idi... Şaban AKTAŞ 05.05.2021 10.01 |