HALA
Artık kartpostallar yok biliyorum
Ama kıyak resimlerle doludur telefonun Birini güzel bir yazıyla döşeyip gönder bana ne olur Sevmen şart değil insanlık ölmedi ya Hatırlanmış olmak mesele Unutulduğum şu koskoca dünyada Bir selam gönder geziye gittiğin Bolu Dağı’ndan Rize’den, Trabzon’dan, Kaz Dağları’ndan Ya da çocuğunun elinden tutmuş gezerken Çarşıdan, kahveciden, pastaneden, pazaryerinden Biliyorum artık selam göndermek yok Ama merhabalar var halen Olsun gönder Ben iyilik anlarım sen merhaba de bana. Sızan yağmur gibi upuzun saçlarından “Yaşıyorsan mutluyum yazarım ben de” Akan gözyaşlarımdan Artık kavuşmak yok biliyorum Hem kavuşup da ne olacak Yaşımızı almışız işte, ölümü kovalıyoruz bak Şimdi güzel olan hala aynı dünyada yaşamak. |