Dokunma
Müebbet yemiş ömrüm...
Bir özgürlük umudu için mayın göçüne kurban giderim. Tutmayın elimden, tutanında öldürmek üzereyim. Söylesem yangın çıkıyor, dilim barut, sözlerim ateş olmuş. Ne bahar gelir bundan sonra ne de papatya kokar gömleğim. Müebbet yemiş ömrüm... Dokunma!!! Elin değil, bedenin kopacak ruhundan. Tebessüm etme gözlerine, kan dökülecek sonra kirpiklerinden. Sen acı çeker, ben ölüp ölüp dirilirim. Ben, sonunu bildiğim ölümün uçurumuna şarkılar söylerim. Hayellerimi en çok sevdiğim uçurtmayla birleştirip, onun da ipini kısa tutuğum için kayboluşunu izlerim. Ben yarım kalanların değil, başlangıçların en büyük günahım. |