temriye..
bu baabta söylemecekler söylenmiş ve fakat...
kendini duası sanan temriye sınırlarını kalemle çizip bana bildiğin kutsal sözleri söyleme kaşınacak, kapılacak ve parmak uçlarında yeni sızılar bahsedeceksin ömrüme ... tekvin aklını kaybetmiş keşişlerim ve istikamet değilmemiş patikalarımdan geliyorum ah benim yerleşime elverişsiz coğrafyam kaybedilecek her fethin zayiatını sana adıyorum ... acz gece yarısı baskınlarında yıkılan köprüyüm gün yönünde uçurum kan ter içinde varılan duraklarda kaçırılan son otobüs ... mecburi mesulüm bir sokak çocuğu nasıl bakıyorsa yarınlarına öyle bakıyorum yollara ve bir sokak çocuğunun dünü gibi kalıyorum arkada ... bela hele bak şu encama meskun mahallerde duvarlara vurulan eşkal gibiyim yüzümü kime dönsem aşina hangi kapıyı çalsam şimdi çıkıyorduk midemde bir kendirden başka bir şey yok ... pepuk her iki safta askeri olan bir savaşım bileklerimde ustura bir akşam kanayalı bir şehir bir tahta at, bir yenik hükümdar ... ihanet ve ihbar senin geldiğin hiçbir yöne gitmedim ben ve anlattığın o saklı bahçelere hep inandım bir akşam sefası henüz açmışken cefasını ben heybemi alıp o saklı bahçeleri sobelemeye adandım da yandım ...içerleme ve intizar oysa ben hep vardım hiç yokken bir var bir yok masalların eşiğinde ipotek çocukluğum kefaletini ergenliğimle ödediğim ömrüm ihtiyarlığımdan el etek çektiğim hayat heyhat un elemeden asılmış elek bana güzel bir ölüm borçlusun ...felek yoruldum yayını yalayıp kaçan okun gölgesini çizmekten ey vesvese kabuğunu yoklayan inci çöz ellerimi bütün nehirlerim Asi..! nûn.. |