Felek Sillesiyle Yoksul Denerdi
Kırlangıçlar uçar serçe tünerdi
Fakirlik diz boyu geçim hünerdi Felek sillesiyle yoksul denerdi ---Orağa gelmeyen arpalar biçtik ---Kokmuş pınarının suyundan içtik Dağılır ovaya kekik kokusu Harmanlıkta durur buğday sohusu Aziz’in pınarı Kızıl yokuşu ---Baharı müjdeler kınalı dağlar ---Ufuktan ötesi sevdiğim çağlar Buğdayı ektik de, ot bitti aman! Bu yılda halimiz, yamandır yaman Tandırlık evlerden yükselir duman ---Tandır ekmeğine sürdük çamanı ---Samanlıkta yostuk kesi, samanı Bayramdan bayrama tebrik salınır Evlek evlek biter bakla yolunur Çec ortada iken haklar alınır! ---Bekçisi berberi üşüşür hemen ---“Bu da neyin nesi?” sakın ha demen! Hasır serdik aleçikte tabana Çayır biçtik masat çaldık tırpana Bel bağladık tek demirli sabana ---İğde çiçeğinde kağnı tozum var ---Beri gel sevgili bir çift sözüm var Öksüz kaldı yazı yaban bağımız Göçtüler sevenler kaldı sağımız İbret almaz oldu bundan çoğumuz ---Viran hanelerde baykuşlar öter ---Bu aymazlık bize ölümden beter Kadir ACI, 27.04.2021, Kayseri. SÖZLÜK Evlek: Sulu tarlaların bölünmüş hali. Çec: Savrulup samandan ayrılmış tahıl yığını. Sohu: Yarma yapmada kullanılan buğdayın, kabuğunun soyulduğu oyuk taş, dibek. Yosmak: Samanı istiflemek. Aleçik/alaçık: Bağ ve bostanın içine veya ağaç dalları arasına çalı çırpıdan yapılan bekçi kulübesi. Aba: Ana, anne. Saban: toprağı kazarak alt üst etmeye, tarlayı ekebilecek duruma getirmeye yarayan demir bir ucu bulunan ve çift süren hayvanlarca çekilen bir tarım aracı Kaynak: Oxford Languages Sözlük Hedik: Kaynatılmış buğday. |