Takıntı...
Düşüncelerini özgür bırakmayı öğrenmelisin...
Bırak dilediği gibi konuşsun... Takıntı bir hastalıktır... düzeltme hissi onun yardımcısı... Eğer bu halde isen.... Beynin sabah akşam olumlu olan ne varsa öğütür durur.... Gözün sadece kusur görür... Gün gelir.... İnsanları tanımayı değil... Kaybetmeyi öğrenirsin.... Avuçlarında koca bir yalnızlık kalır.... Sana... Bir gün ben şairim demedim... Eğer şiir yazıyorum dersem... Onca şaire saygısızlık etmiş olurum... Belki benim yazdıklarım sadece, o değerli şairlerin şiirlerinden arta kalanlar... Aklıma düşenleri topluyorum... Ve bu yazı ortaya çıkıyor... Sen okuyorsun... Öyleyse... Takılma harfe, noktaya, virgüle... Ne sen öğretmensin... Ne ben öğrenciyim.... Okuyup anlamaya çalış, hapsetme... Serbest bırak duyguyu... Ne sen şiirin konususun... Ne ben senin düşmanınım.... İnsanları tanımayı öğrenmelisin... Doğadaki onca bitki gibi çeşit çeşitiz... Takılma rengine, kokusuna, büyüğüne, küçüğüne... Yaşamın güzelliğine alışmaya bak... Ne sen kalıcısın... Nede ben... Hayatı gözlerinle tartmayı bırak... Ümitsizliğe inat güveni... Yalnızlığa inat sevmeyi dene... Göreceksin... Daha çok mutlu olacaksın... |