Tut ki ben Ağrı'yım
Tut ki ben Ağrı’yım
Ah sevgilim ya kaçağım ya firar gel gör ki gönlüm hep bahar tut ki ben Ağrı’yım eksilmez başımda kar duman buz tutar göz yaşlarım kayalar arasında sızarım bakma yaz kış kara bürüdüğüme zemheri yüreğim dört mevsim aşk gönlümde Iğdır ovası çiçeklenir Doğubayazıt üstü inerim ovaya sineg dağlarından mergemire nişangahtan Urusu seyrederim El sallarım Ağrıdan Ağrı şehrine kalabalıklaşırım patikalarda göç olurum yayla yollarında kurdun mu çadırını yüreğime yeşillenirim papatya menekşe koyun kuzu eğleşir böğrümde hasat harman olurum kışına bereketlenip yatarım döşüne tezek sobası üstünde demlik tandırda lavaş ekmek kurulsan soframa tut ki ellerimi dört yanım yabacı yaban kalmayım sensiz pür melal dilsiz dipsiz kuyulardan çıkıp katılayım sevdana kah Şam da şekerim kah Bağdat ta hurma kah Tahranda da ipek paha biçilmez değerim tut ki ellerimden ellerinde kehribar olayım sev beni koşulsuz dilim dilinle ahenkleşsin gülüm gülünle renklensin yüküm yükünle denklensin sen gönülde mihenksin tut ki ben Ağrı’yım Nuh’lar ağırlamışım tepemde peygamberler geçmiş eteğimden sevdaya karargahım Tut ki ellerimden düşmeyim... Ahmet Coşkun |
Hem acı hem dağ manasını yükleyerek okudum şiirirnizi
Harika duygularla yazılmış şiirinizi candan kutluyorum...
Tebrik ederim