Sırlı bir rüya
SIRLI BİR RÜYA
Bir bir parcalandı içi Meğer düşmek umarsızca söylenen bir sözcüğün içinde saklıymış O’da dünyaya dair bir "sır" imiş Dünya sıkıntılardan geçit bir "rüya" O rüyanın içinde nere tutunsa hep "zarar ziyan" iken karanlığın en dibinde bir nida "Hû" diye kendi etrafında dönen bir sırrı nefes Davet eder durur onu huzur verici bir nida ile "Gel"diye gelemem dedikçe de insanın tüm tutundukları elinde ,dilinde hep bir "feryad figan" Hû demedikce Katran karası gecenin zifirisi çeker durur Yorganını yoklugun acizliğine Orada her kapı zindanlar labirenti Işık yok Çıkış yok "Hü" deyip Çaresizce teslim olurken aşk ile dilinde, gönlünde "Hü" Elinde gizemli bir anahtar " Hüvallahillezi la ilahe illa hü" Sonra " Ya Hay dedi Ya Kayyum" dedi dikildi yanına üzerinde "nur ala nur" beyaz bir esbab ile göğsünde üçüncü bir göz ile bir zat Aldı zindanlardan, kör kuyulardan onu götürdü Saray bahçelerine... Bir hicti var oldu tendi can oldu. Yüreğinde "Hü" zikri Bir sabah ezanı vakti uyandı bir "sırri," rüya içindeki rüyadan Derdine derman dilinde "Hû" Kalbinde Hüda... Ya Kayyum sırrınca düştüğü yerden kalktı ayağa Adı yazıldı "uyananlar," meclisine Uyananlara selam uyandırana şükürler olsun... Nevin Aktekin Gülfirat |
Selamlar.... Saygılar....