Mutluluğun Şiirini İsteHadi gel mutluluğun şiirini yazalım Nasıl başlayalım demeden Şöyle cam önüne oturup Karşılara bakalım mesela Bakalım da baktığımızın farkında olalım. Şimdi mevsim gereği Kuruya da dursa dalları Bir yuva taşır, İki alacakarganın zamansızlığını Dallar arasında, fıstık yeşili yük gemisi Ağır abi edasında Çok işi var, Çekirdek çıtlatır gibi görünüveren ak vapurun Flamingo gibi de gagasını uzatıverecek sanırsınız, ta buraya İş güç bir yana Saçındaki-sakalımdaki kış bir yana Hep bakalım bize Gözlerimize Gözlerimizde duruluvermiş denize Kokusu unutmaya güz tutmuş Dün bıraktığım bir apaz Sehpa sakini nergise Mutluluğun şiirini iste benden Çekinmeden iste Mutluluğu ellerimden iste Düşünmeden iste. Dün dayanamayıp aşırdığımız çiçeğe ad buldum Hani demiştik ya bir adı olmalı “İçkin açmış” demiştin Ve kızmıştın yalnız konulduğu yere Bahtı aydınlık; kendi: ‘Aydınlık’ diyelim Mutluluk arsızısın diyelim Su arsızı Güneş arsızı Ya biz Bizse çatı arsızı Biraz hüzünlüde olsa “Kelebek ve Dalgıç’ı” hatırladım şimdi Hani geçen gece izlediğimiz o Fransız filmi Bir gözünde düşünen, konuşan adamı Her şeyi-her şeyini; sesini, sessizliğini, düşünü bir gözüne sığdırıvermişti Biraz hüzünlüydü evet Mutluydu, gören göz Mutluydu Felç olmuş yaşamda. Duvarların bile nefesi var Tahtanın, ışığın, dört küçük kanepenin ve aynaların Bilir misiniz? Burada her yer ayna Mutluluk burada aynanın hemen önünde Mutluluk şimdi yakacağımız son sigarada O, tek Dilek ateşi gibi tutulacak Dumanı, dudağımızla tekçe öpülüp; sarhoş haleler bırakacak. “Kadınlara Mahsus” demiştin Roman kahramanını bilmiyorum Orta yerinden girmiştin Seslendirivermiştin Hayal meyal bir kadın-bir adam Bir ev kaldı şimdi bende O cam önünde Sesindeki mutluluk kaldı Mutluluğun şiirini iste benden Çekinmeden iste Hiç olmayan kurabiyenin, gelişi güzel bulaşmasından Davet edemediğimiz o sokak köpeğinden Mesela, uçuk pembe gitardan Mutluluk ezgisinde Güleç mekânımızdan, Bu zamandan Şimdi iste Mutluluğun şiirini iste benden Utangaç güneşin batışından, beş on hoyrat harf ister gibi Mesela, “Mavi Yıldız” ister gibi heceden Ya da serçeden, dört renk sözcük ister gibi Mutluluğun kokusunu Mutluluğun duyuşunu Şimdi mesela, Mutluluğun denizini iste benden Ay ve mum titrek dizesinden Mutluluk tadında, Mutluluk dokusunda, Mutluluk dokunuşunda Mutluluğun ışığında, Bakışında iste ‘Farkı yaşamak olsun mutluluk’ ___________ dışarıdaki |