Ah Çocukluğum...
Ah benim taşımaktan
asla bıkmadığım en kıymetli yanım, Çocukluğum. Hatırlıyorum da...! Her şeyden ve herkesten uzak, Oturur bir tepenin başına, Saatlerce gök yüzünü seyrederdim, Seyredecek bir uçurtmam yoktu belki Ama olsun mutlaka bir şeyler bulurdum seyretmeye, Kuşlar mesela ! Özgürlükten başları dönmüş, Adeta göğe karşı dans eden kuşlar, Mavi gök yüzüne renk katan, Oradan oraya uçuşup, Uçmanın tadını çıkaran, Süzüldükçe süzülen kuşlar, Bir zamanlar göğüm de, En az umutlarım kadar maviydi, Seyredecek hiç bir şey olmasa, Yüzümde bir gülümseme, Başlardım hayallerimi seyretmeye, Saat kaç olmuş, beni beklerler. gibi kelimeler hiç yoktu hayatımda, Zaman sanki sadece bana aitti. Harcadığım zamanın hesabını kimse sormaz sorsa bile de bir cevabı olmazdı. Hayatta insanın hayallerine ve kendine ayırdığı zaman kadar kıymetli ne olabilirdi ki ? Ah çocukluğum ah zamana gem,aşırılığa dem vurduğum deli çağlarım, Ruhuma bin bir türlü çiçekten rayihalar salmış ilk bahar aylarım. Bilirim ki artık giden geri gelmez ona yanarım, Bazen ıssız bir köşede , Bazende bir zifiri karanlık gecede, İçin için hisli hisli ona ağlarım... Ömer Koç |
Kaleminize gönlünüze sağlık.