İstanbul
İSTANBUL
sen bu kadar yalnız ve özlemsiz D,eyildin. milyon insan ve caddelerin yanlızlık kokuyor. . sen bu kadar zalim D,eyildin başları okşanmamış erkek çocukların var. sen bu kadar sahipsiz D,eyildin saçları örülmemiş kız çocukların var. gözlerine bakılmamış kadınların uzaklardaki evi . sen bu kadar kimsesiz D,eyildin Şiir söylemeyen ,türkü dinlemeyen mahalle çoğaldı ve Doğurdu. sen bu kadar hasretsiz, şuursuz değildin. İçinde milyonlarca insan yaşarken çocukların kimsesiz bırakıldı. Üstelik sokakların çocuk doğurmuyor. Dinleri ,dilleri ,gözleri birbirine benzeyen çamur yüzlü insanların vardı.. oysa şu an tamamı boyalı . kimse kimseye benzemiyor . Sessizliğin sukutun gürültü ile tüketiyorlar. Trafik çok kalabalık, yüreğimi sıkıştırmakta. Enbiya sözleri ruha ulaşamıyor. hiç bu kadar sinirsiz ruhsuz kalmadın sen İstanbul. Mezarların tükeniyor hasretin tükeniyor türkülerin tükeniyor Anelerin tükeniyor çocukların tükeniyor insanın tükeniyor şiirlerin tükeniyor Kitapların tükeniyor. mabetlerin tükeniyor çeşmelerin tükeniyor. İstanbul dağlarına, yolarına, yüreğine Yerin altına ve üstüne Birinci Sınıf beton çekilmiş Birinci sınıf suların tükeniyor. Birinci sınıf Çiğerlerin tükeniyor. . Birinci sınıf Nefes alamıyorsun . Birinci sınıf İşin bitiyor. Ve sen Galiba Birinci sınıf ölüyorsun İstanbul. |