ANTAKYA
ANTAKYA
Adı geçtiğinde söz arasında İçim bir hoş olur, yürek burkulur; Neden uzaktayım köyden, aslında Belen Gediğini aşsam fark olur.. Asi Nehri midir, Habib Neccar mı Nedir beni Antakya’ya bağlayan Başka diyarlarda benzeri var mı Uzun Çarşı, Harbiye ve Çağlayan.. Ağlanır gidene bu diyarlardan Hasretim hakikat, gerisi yalan Eser de kalmamış hiç komşulardan Anam da ağlardı, gerisi yalan.. Ben Antakya derim, ne güzel isim Güzellik galiba Allah vergisi Mânâ ile aramdan çekilsin cisim Budur insanlığın kültür sergisi.. Cıvıl cıvıl insan hep Köprübaşı Bir de ezan sesi Ulu Camiden Hele de erkenden sabaha karşı Ne mübarek nefes, tâ ciğerinden.. Herkes aradığın bulur burada İster öyle ister böyle her şey var Yüzler güler kalmaz kimse karada Benim aradığım işte bu diyar; Aşık maşukuna cilve yapar ya Bazen yakasına çiçek takar ya Sıla mı, gurbet mi, yürek yakar ya İşte vuslat, bir sığınak Antakya.. Murat Kahraman 06.06.2005/İstanbul |