'unutmayı unuttum'
sen gittiğin gün
uykularımı çaldım gözbebeklerimden her çocuğa bir gözyaşı, her dilenciye umutsuzluk, her amaya masmavi bir gökyüzü bıraktım... banada onlarca şiir düştü sana dair yazılmaya mahkum okyanus gözlerin için... ne bir öksüzü yalnız koyup gitmenin acısı ne yaşananlara, sabahı bilmeyen sewişmelere nankörlüğün yarası, nede bembeyaz bir kağıda sardığın o nişan yüzüğün... önce yalanların hançerleyecek seni hiçbiri değil önce kendi yalanların bomboş, anlamını kaybetmiş, zavallı diye anılacak kadar küçücük, ve delik deşik bir yürekle savrulacaksın delik deşik bir yürekle yığılıvereceksin kaldırımlara... kendi ellerin bile el vermeye çekinecek sana korkacaksın... utanacaksın bazende, o pis ellerinle dokunduğun için bu pak yüreğe aslında bende utanmalıyım tertemiz yürekle dokunduğum için o kapkara, kirlenmiş, satılık bedenine... attığın her adımda günahların,yalanların bir gölge gibi başucunda olacak nasıl hesap vereceksin sen Allahına ? Allaha emanet ol diye uğurlarken seni hep o mağrem, doyumsuzluğun yaşandığı odamızdan şimdi nasıl uğurlarım seni sen Allahını şaşırmışken ? kaderin yaşlı bir çöpçünün avuçlarında umutların elli ikisi ağıtlanan bir ananın açık kalan gözlerinde ve sana olan bu kahrolası sevda bir mezar taşında son bulacak! kahrolacaksın ... işte oan biraz geç olacak ama kimi kaybettiğini anlayacaksın. ’’ben her baharda aşık olan adam değildim ama seni her baharda seven, bekleyen adamdım’’ |
tebrikler yüreğinize sağlık kutlarım.....