Hâlimi Sorma!
Gurbet ellerinde, sıladan ırak,
Sevdaya düşenin, hâlini sorma! Dağıtsın efkârı, dolaşsın bırak, Dağının, taşının, yolunu sorma! Hızlıca dönüyor, akrep-yelkovan, Yârsız hayat meğer, ne kadar yavan, Kâğıda sığmıyor, duygular tavan; Yüreği coşanın, dilini sorma! Bıkmıştır, nasihat, nutuk, sözlerden, Samimi olmayan, asık yüzlerden, Yalan söylemeyen, esrik gözlerden; Dökülen yaşının, selini sorma! Yığınlar üzerken, kentinden kaçıp, Mehtabı izlerken, derdinden içip, Yolunu gözlerken, kendinden geçip; Sızdığı köşenin, çulunu sorma! Bir tek gece görür, yâri düşünde, Gittikçe yayılır, yara döşünde, Çile ocağının, kor ateşinde; Kavrulup pişenin, külünü sorma! Sanma mutlulukta, doruğa çıkmış, Ağaçlar zamansız, yaprağı dökmüş, Goncalar açmadan, kırağı çökmüş; Zemheri kışının, gülünü sorma! Fırsat vermez zaman, gücünü zorlar, Kemirir, bitirir, içini sırlar, Sadece kaplamaz, saçını kırlar; Ağarmış kaşının, telini sorma! Kabuslar, kırıklar, şoklar yorarken, Engeller, tuzaklar, oklar vururken, İsmini sayıklar, bekler dururken; Ömürden aşınan, yılını sorma! Renklerden yakışan, en fazla aldı, Siması nurefşan, kelamı baldı, Alaca perişan, kalbini çaldı; Belası başının, gelini sorma! 26.02.2021 Muhittin Alaca |
Gönülden kutlar,
Selam ve sevgilerimi sunarım.