Merdiven
MERDİVEN
Sabık bir İstanbul ertesi Etraf ulu orta meczup Tepeden tırnağa yalnızlık kokuyor Üstelik her biri sansürlü Yine de biri diğerine gebe... Tek bir lahzada, Gülmekle ağlama fasılası. Öylece bakıyorum şu meczup hallere Eşeledikçe önümü arkamı, Şu meşhur kırmızı gözlüğüm. Daha da bir kayboluyor. Neyse diyorum neyse, Zaten eski cakası kalmadı. Bırak eşinmeyi. Derken koridorun sonu gelmiş. İşin yoksa merdiven tırman şimdi Pardon, afedersiniz! Hangi katın cıkmazında Asılı kaldı kirli çarşafınız? Tuttum, yakaladım ben! Merak buyurmayınız. Cocukluğumla iki ucundan Karşılıklı tuttuk. Şöyle caprazına caprazına O bir uçtan, ben bir uçtan Çekeliyoruz nicedir. Yakinen katladık. Yerse ütüleyiniz! Zira çocukluğum sıcaklığa karşı Dişlerini sıka sıka cizzzz diyor! Acıya karşı majör travma... Ahh! Lütfen, Önden siz buyurunuz, Daha afilli bir merdiven var önümüzde Birlikte tırmanacagız... Sensinemsin |