İLBULAK DAĞIİlbulak Dağında garip bir serçe, Sıla hasretinde dert tavafında… Atmacalar vurur zalimce pençe, Tek bir koruyanı yok etrafında… İlbulak Dağında ardıç ağacı, Ardıç ağacının olmaz ilacı, Hasret denizinde atar kulacı, Yanar vicdansızın bir parafında… İlbulak Dağında çıkmaz nefesi, Örmüşler üstüne cadı kafesi, Dert veren geziyor Çeşme Efesi, Gıda alır garip il sahafında… İlbulak Dağında umutlar tirit, Dizginsiz atıyor bulutlar cirit, Eylül sürgünü yer yeni bir Girit, Evren zulüm gizler laf hoşafında… Cantekin der; kanma süslü vurguya, Canlar kurban oldu üslü kurguya, Kara günler döndü paslı burguya, Bir zerrecik ak yok kör insafında… |