iltica
Her ayrılık ayrı bir dert, derdime bir dert eklenir
Yara derin şifa bulmaz, derde merhem yok alemde Yüreğimde kızgın alev, sönmez ateş fersiz umut Can kendi derdine düşmüş, dosttan cefa göre göre Ey aşıklar kervanın yangın yürek yolcuları Aşka vuslat umar iken, ayrılığın avcıları Ben o yolu çok kat ettim, gece gündüz deli deli Ömrüm ziyana uğradı yardan cefa göre göre. Baharıma kalır ayaz, gülistanda hazan olur Beklerim gelmeyen yazı, bülbül bile nadan olur İçtiğim aşk şarabından, gönül dertten gam alsa da Beyhude, bitmeyen dertten inadına şadan olur Pürmelalim şu cihanın bitmeyen naz-ı halinden Boş ver desem de olmuyor desise- i İclal’inden Hayat ziyan ömür heba, boş hayalin uhdesinden Hüseyni aşkla yürürken dostlarım tüm Mervan olur Ya Şafi şifa senden çaldırma el kapısını Biliyorum dünya yalan kimse almaz tapusunu Medet senden derman denden söndür gönül hicranını Sen dilersen yokuşlar düz hayatım gülistan olur Aşkı abad eyle Yarab senin aşkın tütsün serde Ancak bu aşkla gidilir bize verdiğin menzile Bütün aşklar onda kalsın senin aşkın kalsın sinede Kerem gibi yansa bile sönmek rahmetinle olur Nadan: kaba Şadan : sevinçli Gam : kaygı Pürmelal: üzüntülü Naz-ı hal: cilve naz uykusu Desise: aldatma İclal : büyüklük gösterme Hicran :ayrılık acısı |