AHRETLİK KUL ETTİ BENİ..Şiirin hikayesini görmek için tıklayın KISA BİYOGRAFİM..
1961 yılı ocak ayı başında Kırıkkale’de doğmuşum.Beş çocuklu bir ailenin ikinci çocuğuyum. Çelebi ilçesinin öğretmenleri çok olan Karaağaç köyündenim. Bizim köyün eğitim seviyesi çok yüksektir. Öğretmenleri çok olduğu kadar ebe, hemşire, mühendis,akademisyen,ziraatçi ve subayı da çoktur. 1998 yılında Kırıkkale’de üç Maarif Müfettişi köylümüz vardı.İsmi bende olan Köylümüz bir Müfettiş büyüğüme sorduğumda yüzden fazla sayıda öğretmenimizin olduğunu söylediğinde şaşırmıştım. Aradan geçen 20 yılda bu sayı daha bir artmıştır.Bizim köyün öğretmenleri Türkiye’mizde meşhurdur. Bunda bizim köyden yetişen rahmetli Halil Avcı ve diğer öğretmenlerimizin büyük emeği vardır. Halil Avcı merhumla Keskinde iken tanışıp görüşme imakanı bulmuştum.Allah rahmet eylesin,mekanı cennet olsun. Rivayete göre o değerli rahmetli öğretmen ağabeylerimiz yazın tatil yapmayıp köylülerimizin genç yaşta çocuklarını Hasanoğlan vb. Öğretmen Okulu sınavlarına hazırlama özverisinde bulunmuşlardır. Bizim ailede Yusuf abim, İdris kardeşim ve ağabeyimin çocukları ile kardeşimin çocukları olan üç yeğenimde öğretmendir. İlkokulu evimizin yanındaki Hürriyet İlkokulu’nda (Mehmet Uzelli) okudum.Babamın çarşıda dükkanı olduğundan çocukluğum gençliğim babama dükkanda,pazarda yardım ederek geçti. Orta mektebi şimdilerde Şehitler Ortaokulu’nun bulunduğu yerde Namık Kemal Ortaokulu’nda okudum. 1978 yılında mezun olduğum Kırıkkale Endüstri Meslek lisesi’nde ilk mesleki eğitimimi aldım. Torna-tesviye mezunu olan arkadaşlarım hep MKEK Fabrikalarında işbaşı yaptılar çalıştılar. Ben babamın sözü dinleyerek tahsilime devam ettim. O sıralarda dersane Kırıkkale’mizde mevcut değildi.Ankara’dan temin ettiğimiz dersane kitapları ile iki arkadaş evlerimizde münavebeli olarak hazırlanmıştık. Üç yıl lise sonrasında Kırıkkale ve Keskin’de bir Kur’an Kursu’nda yatılı olarak dini eğitim aldım,hayatımın en güzel yılları orada geçti diyebilirim. O yıllarda evimdeki kütüphanemde bulunan yüzden fazla dini eseri okuma satır satır okuma fırsatım oldu.Kur’an-ı Kerimden ezber yapma imkanı yakaladım. Kuran-ı Kerim-Arapça gramer ve Osmanlıca tahsil ettim. Ankara Gazi Ünüversitesi Mesleki Eğitimi Fakültesi’nde Lisans eğitimini 1981-1985 yılları arasında tamamladım. 1985 yılı temmuz ayında eşim Zehra hanımla hayatımı birleştirdim. 1986 yılı sonunda başladığım ilk görev yerim olan Trabzon Dernekpazarı Lisesi’nde 1990 eylülüne kadar görev yaptım. Bu şirin Karadeniz ilçesinde geçirdiğim günleri hayatımın en güzel günleri addediyorum. 1990 yılı eylülünde zorunlu görevi yapmak için gittiğim Yozgat Osmanpaşa İlköğretim okulu’nda 1994 eylülüne kadar görev yaptım. 1991 yılında Ankara Etimesgut’ta başladığım askerliğimi 1992 eylülüne kadar Kars merkezde kıtada Tankçı Asteğmen olarak tamamladım. 1994 yılı eylül başında geldiğim memleketim Kırıkkale’de Battalgazi İlköğretim Okulu’nda 1994-1998 yılları arasında çalıştım. Bu yıllarda baba mesleği ticaretle iştigal ettim.Kırıkkale merkezde Öğretmen Muhittin Ardahan İlköğretim Okulu’nda 1998-2007 yılları arasında çalıştım. 2007 ocağında göreve başladığım Mehmet Işıtan Özel eğitim Merkezi’nden 2013 yılı başında kendi isteğimle sağlık nedenlerinden (tansiyon-kalp)dolayı emekliye ayrıldım. Şiire merakım çok eski değil,2011 yılına kadar bir defterde sakladığım onbeş kadar şiirim vardı. Askerdeyken ve 28 Şubat sürecindeki içimdeki duyguları mısralara dökmüştüm. Bu sıralarda geçirdiğim bazı badirelerden bazı üzüntülü hallerden dolayı kendimi şiirle ifade etmeye çalıştım. Aşk ağlatır dert söyletir hesabı bütün yaşantımı şiirlerle dile döktüm. 2011 yılında sendikada tanıştığım Emekli-Memursende yardımcılığını yaptığım Kırıkkale Belediye’sinden emekli bir şair abim Ömer Çetinkaya’nın şiir sitelerinden bahsetmesiyle merakımdan şiire nasıl bir giydiysem bir türlü çıkamadım. İki şiir sitesine kuralsız kaidesiz şiirlerimi yükledim.Katıldığım Kırıkkale Gönül Dostları Şairler Toplantılarında biraz kural kaide öğrendim. Edebiyat Defteri ve Antoloi Şiir sitelerinde ilk zamanlar şiirlerimi beğenmeyenler böyle şiirmi olur diyenler oldu. Zaman geçtikçe her geçen gün şiirlerimin güzelleştiğini kendimde farkettim. Buraya şiir yükleyen herkese şair payesi verilmekte ama şiirlerimin şiir olup olmadığı ehline usta şairlere malumdur. Babamın adı Hıdır,elimden gelen budur hesabı,ne yapalım elimizden gelen budur diyerek şiirlerimi beğenenlere teşekkür ettim. Emeklilik sonrası günlerimi Kırıkkale’de bir özel Anaokulunda idarecilik,bir Eğitim işkolunda sendikal faaliyetlerle ,Sosyal vakıflarda çalışmakla , yurtiçi seyahatlerle ve bir kaç yerel gazetede şiir yazmakla değerlendirmekteyim. Sosyal faaliyetlerde bulunmaktan haz almaktayım öğrencilerin derslerinde yardımcı olmayı dini müesseselerde okuyan kabiliyetli gençlere yardımcı olmayı severim. Dünyada huzur ve barışın hakim olması en büyük arzum ve dileğimdir. Ölmeden önce yapmak istediğim bir kaç isteğim hayalim var. Birincisi, Hacca ve umreye gitmek,ikincisi,bahçe yeri alıp ev yapıp ağaç üzüm sebze meyve yetiştirmek,üçüncüsü şiirlerimi kitaplaştırmak son olarak karavan türü araç alarak Türkiyemizi baştanbaşa ailemle birlikte dolaşmak. Bizi sosyal medyadan ve Şiir sitelerimizden takip eden tüm şair arkadaşlarıma ve okuyucularıma sevgiler ve saygılar sunarım... HİDAYET DOĞAN OSMANOĞLU Bağladım atımı Çerkez’in Han’a, Uzaktan el ettim gelen uşağa, Zengin idim hem de köyümde Ağa, Evlenmek istedim gelmişti vakti. Dolaştım çevreyi gezdim köyleri, Kime baktım isem hep çirkin belli, İsterdim olmasın ondan Güzeli, Geze geze vardım Aksaray ili. Ana baba ölmüş Dayı yanında, Yetim öksüz garip sütlerin sağa, Uzaktan seğirttim vardım Konağa, Kahya el etti buyur dedi belli. Akşam yemek sonu çayı içerken, Girdi içeriye elde tepsiylen, Dedim:-Bu Güzeldir huri periden, Buyur Ağam dedi çayımı verdi. Dayısına dedim:-Hısım olalım, Yaş kemale erdi murat alalım, Beğendim yeğenin Anam yollarım, Dişlerin gösterip tebessüm etti. Çok geçmedi hemen sözler kesildi, Tatlı helva yendi şerbet içildi, Takıldı gerdanlık çeyiz serildi, Düğün Dernek Halay lal etti beni. Konakta Hatunum güzel yaşlandık, Sevdik çocukları toruna vardık, Yetimi öksüzü bulduk kolladık, Dünyada Ahretlik Kul etti beni. Konakta kocadık vardık biz Hacca, Yaptırdık köylerde Çeşmeyle yolda, Tutmaz ayaklarım düştük bastona, Büküldü bellerim dal etti beni. 13.02.2021//KIRIKKALE HİDAYET DOĞAN ..................................... HERITAGE HAS USED ME .. I tied my horse to the Khan of Circassia, I handled the servant from afar, I was rich both in my village Ağa, I wanted to get married, it was time. I wandered around the villages, Whoever I looked at is both ugly, I wouldn’t want it to be beautiful, I went on a trip in Aksaray province. With the dead Uncle, Orphan strange milk to the right, I ran away to the mansion, The housekeeper took it and said, obviously. While drinking afternoon tea, You came in with a tray in hand, I said: -This is beautiful from Huri fairy, He said, `` Here, my Agam. I said to his uncle: Age is over, let’s take Murat, I liked your niece, my mother, my ways, Your teeth showed and smiled. It was not long before the words were interrupted, Sweet halva was eaten and sherbet was drunk, The choker was worn, the dowry was laid, Wedding Association Halay made me happy. We lived beautifully in the mansion, We have loved children, grandchildren, We found orphans, He has served me as Hereafter in the world. We got old in the mansion, we reached the pilgrimage, We had it built in the villages on the way with Çeşme, My feet do not hold, we fell on the cane, My loins twisted and made me branch. 13.02.2021 // KIRIKKALE HİDAYET DOĞAN |
Yüreğine emeğine sağlık
_________________________________Selamlar