Yas sancısıBir hışım oldu üzüntünün böylesi Vakit sabahın ilk ilkintili hali Uğraştan uzak nefesin neferlere Teslimiyeti isteniyordu Konu bozmaca yok gözlerdeki Yaş birikintisi çok çetin çok hiddetliydi Ders nasihate sırtını dönmüş Ademoğlu ikna edilme uğraşında idi Genci ırkı milleti farkını göstermeksizin Tek telefonda toplanabilme telaşı oluşmuş Varlık kendini tokalaşmalarda göstermişti İki üç seferde yudumlanan çaylar Fatiha duasının bereketiydi Üzüntünün meyveleri yas gününü azdan Çoğaltmıştı gün geldi sona yaklaşıldı Kimse kalmadı ateş yaktı kavurdu Bu ne ilkti nede son böyle sürecek Hışımın yas sancısı böyle sürecek Ömrün son baharı İbrahim KANDAMAR 27.03.2011 |