Bin bir Gece Masalı 4 ŞEHRİYAR KONUŞUYORBin bir Gece Masalı 4 ŞEHRİYAR KONUŞUYOR Şehriyar bendim. Bendim o kimsesiz ve yabancı hükümdar kanatlı ve tavus tüylü alnı demirden mermer heybesinde altın kemer saklı ince bir kılıçtım keskince iri yapılı korkunç hayalimden ürktüm ve kadında kadınlar konuşmuyordu ben altından bir şapkaydım başıma taçtım kraldım ve düştüm kemerler yaptırdım taştan altından samur kürktüm dünyaydım belki dünyadan da bir düştüm bir aguydu yuttum kendi gölgemi tuttum ay parçası Şehrazat bir gündönümü yarım kalmış düşlerden Şehrazat bir yasemin rengi bir karanfil kokusu menekşelerden bırakılmış bir anıt akşam bir güz akşam güncesi ve geleneksel bir öğreti Şehrazat gülüyor en özge gülüşlere özlemli sanki bin geceden beri görülmemiş sevgililerin örneği toplanmış saçları siyah kıvrımlı ve örülmüş gönül iplerinden perçemli —her şeyin tersinden anlaşılan güpegündüz karşılanan insan güpegündüz karşılanan şeytan akşamla kararlaştırılan ipekle şamdandan— Şehrazat gülüyor pancurlar ardından pencereler ardından şuh kahkahalar yükseliyor Şehrazat ölüm döşeğinde bir at denli üzgün jokey denli kimsesiz gülüyordu gözleri ölürkenki gibi ölümlü ipekten bir şal gibi giyinmiş ve hiç çıkarmamaya and içmiş biri Şehrazat ölümün ardına gizlenmiş sanki Şehrazat bir veda ölümün busesi Şehrazat bir kral gibi görkemli bir çocuk gibi şen ve bahtiyar Şehrazat ölümün nefesi kuş kafesi altın ve canfes Şehrazat Şehrazat gibi enfes Ahmet Kemal ________________________________________ |
Yüreğinize kaleminize sağlık daim olsun...
Saygı ve selâmla.