ANNE ELİ
Al laleler ekilir çimlenir ağaç yaprak
Canlanır bütün evren bakışları otlu köz Sımsıcak anne eli yeşerir kıraç toprak Sevinir börtü böcek gülümseyen tatlı yüz Kanatların gererek titreyerek üstüne Başakların en hası hamurundan mayası Oynamaya şen şakrak ölümlerin kastı ne Kınalı ellerinde kaderinin ayası Görkemli güzelliği örtüsü sancıları Yıldız, yıldız doğuran yürekte yara biten Dolanır ruhundaki sarsıcı acıları Sanki buhur tütsüsü sigarasında tüten Sevdası anadandır aşkların en kutlusu Emzirdiği besini Kevser’in billur suyu Yalan dünyadır yoksa annelerin mutlusu Soğuk mermer taşına kazınmış derin kuyu Görürsem gözlerinde külden sönmüş bir közün Ezileyim un gibi özden gelir sözlerim Görmeyeyim mutlu gün olsun yüzde lal hüzün Affım olmaz kendime ardan çalar sazlarım Rüyaları bitecek gemisin yüzdürenler Tufanlarında Nuh’un ah andığımız hani Malı tapınak yapıp hevesin azdıranlar Acı çığlıklarında hatırlatacak anı İşte o gün cennettir annelere bu evren Boğulacak karanlık aşk ateşi yanacak Yer aç ufka gönlünde mavi göklerde devran Şen şakrak oyunlara çocuklarda kanacak |
Neden hep anne şiiri yazıyorsun diye sorgulayan çok oldu.
İnsan en çok neyin eksikliğini hissederse yahutta en çok kimi severse ona yazar diyorum..
Kaleminize yüreğinize sağlık olsun
~
~İSYAN SAYMA ANNE ~
Tanrı ile seni aynı kefeye koyduğumu
düşünme
Yarattıklarının görünürlüğünde tefekkür edip
Ben tanrıyı görünmezliğinde sevdim
Ben inançsız değilim
İnandım itaat ettim amenna
Kızma bana ne olur anne
Bu gün iyi değil gibiyim
Üşüyorum hem de çok...
Yine kar yağıyor tenime
Sıcak Şefkatli bir dokunuşa muhtacım sadece
Tanrının elini hissedemiyorum elimde
Senin ellerini de kesti ya saçlarımdan
Sanırım kastı var bu cana
Bunu isyan sayma anne
Galiba aramız iyi değil Yaradan'la
Evet bugün iyi değilim anne
Hem illa senin gibi
Toprak altında olmak değil ki ölmek
O soğuk karlı son ocak gecesinde
Say ki bende seninle ölmüş gibiyim
Senin için akması gereken gözyaşlarımı ikiye
pay etmiştim
Özür dilerim affet beni anne
Yaşıyorum...
Yayından fırlatılmış acı bir ok ile
Yalancı avcılar tarafından saflığımdan,
vurulmuş gibiyim.
Seni benden alan
O uğursuz perşembenin lanetinden
kurtulup
Kutlu cumanın kutsallığına sığınmak
istiyorum
Tanrı ile kavgalı
Yarattıklarına ise küsmüş gibiyim
Bunu isyan sayma anne
Ben bu dünyada fazlalık gibiyim
Unutmak istediğim ne varsa
Dökülüyor gözyaşları ile önüme
Belki yüzünü görürüm umuduyla
Her gece ay’ın doğuşunu izlemekteyim hala
Gözlerin gibi doğsun istiyorum odama
Toprak olup bakışlarına karışmak istiyor
bakışlarım
Bu gün nasılsın deme
Bildiğin gibi hırçın bir çocuk değilim
Bilmediğin kadar usluyum
Bunu isyan sayma anne
Sanki evlatlık kul gibiyim
Bütün ışıkları açsam tanrı beni görür mü?
Duyar mı? Anne