Yaşarken Yazdık, Yazarken Yine Yaşadık...
Yok... Ağlamıyordun sen, bendim o gözden düşen,
Bendim ışıldayan damlaların içinde yere serilen. Paramparça olup etrafa dağılan ben.. Sabah gün doğumun da kurur giderim toprağa Korkma, etraftakiler mutluluk gözyaşı sanıyor onları, Bugün en mutlu günün değil miydi senin? Asla engel olmayacağım buna... Arada bir yalandan da olsa gülüyorsun. Sırf onları izlemek için bekliyorum salonun kapısında... Seni son kez göreceğim belki Ama hayallerime nasıl yazacağımı bilmiyorum. Seni ilk tanıştığımız dünle de hatırlasam, Seni yaşadığımız onca hikayeden satır satırda yazsam Sonunda hep gidişini hatırlayacağım onu biliyorum... Ben acımı içime sığdıramayıp yazacağım her gün sağa sola, Ama kimse benimle yaşamayacak onu da biliyorum.. Onlar sadece neden içtiğimi soracaklar bana.. Bende gülümseyip, yavaşça uzaklaşacağım herkesten... Yalnız kalınca yine sen belirirsin karşımda.. Sanki özleyen ben değilim sensin gibi.. Neden hala gözlerimi açtığımda sen varsın ki...? Sancılarımı izleyip sen de herkes gibi nasihat mi vereceksin..? Ben herkesi dinledim de, en güzel nasihati senden aldım. Gökyüzünde görmeye alıştığın yıldız kaydığında dileklerinde onunla gidiyor.. Yıllarca orda iken bir anda kaybolup gidiyor gözden kime, nereye..? Ne uzanıp tutabilirsin, ne dur diyebilirsin ona ya.. Ben en güzel nasihati senden aldım aslında.. Peki sen benden ne aldığının farkında mısın...? |