Bülbül ile gülHak bağının üzümü Allah deyip tatlanır Hak bahçesinin gülü Allah’tan koku alır Bu yolun dervişleri doyamaz koklamaya Kokladıkça coşarlar başlarlar ağlamaya Gözden akan kanlı yaş gülün rengine siner İnci inci akarak düşüp toprağa değer Hak Teala bülbüle emri ferman eyledi Kulum nasıl andıysa sende öyle an dedi Nasıl yerinde dursun Haktan emir gelince Kul Allah’a yaklaşır Allah onu sevince İşte böyle diyerek bülbül yola koyuldu İlk rastladığı gülün uçup dalına kondu Kondu bir gül dalına dikenine bakmadan Hakkı zikredip durdu hiç gözünü kırpmadan Derken sabahı etti yorgun bitap düşerek Sordu ‘razı mı rabbim? meleklere dönerek Melekler baş sallayıp hayır olmadı dedi Rabbimizin emrettiği dal bu dal değildi Üzgün ama sebatkar bülbül düştü yollara Belki bu güldür diye başladı aramağa İşte o gün bu gündür bülbül aşıktır güle Her gülün meleğine sorar oldu mu diye Berlin, 17 Safer 1426 Pazartesi |