Sende ağlıyor musun
Bir annenin kaybolan yavrusuna kavuşması
tam da uçurumdan düşecekken bir dost elin uzanması karın elif elif yağması bembeyaz çorak yüreğimize gece yarısı şen şakrak çocukların kartopu oynaması gibi şeyler oluyorken karlı köy yolunun kıvrımına uzanıyor ellerim omuzunda iki kova su salınıyorsun evine doğru bir ağrı bir ağrı omuzlarımda ama gözlerim ışıldıyor sen geliyorsun gözlerimin önüne kızarmış ellerin ben ağlıyorum Ayyıldız bayrağa sarılı ölümler ekmek parası düşman korkusu ayrılıklar bulut bulut geçerken gözümün önünden seyranlar ocağında gevrek pişerken bir yayla çiçeği gibi al yeşil bindallı içinde gözleri ışıl ışıl gülen bir sen düşüyor aklıma ben ağlıyorum bilmiyorum neden ki bir düğünde herkes gülüp oynarken ben diyorum bu gelin kız annesinden ayrıldı bu oğlan şimdi kim bilir ne kadar borca girdi işi var mı evi var mı yarın ne yiyecekler? sel gibi sorular başımdan dökülünce bu düğün senin değil biliyorum ama duvağın altında seni düşünüyorum yine ben ağlıyorum şehirler de kaybolana kavuşana gurbetler de özlemlere hasretlere türküler de et tırnaktan kana kana ayrılana yaralar kabuk bağlamıyor hiç içim parçalanıyor içim yazık yazık diyorum içimden “bizim mi sandı yoksa bu nasıl bir şey! deli mi ne?” diyor gözyaşlarımı görenler senin mutlu mesut yaşadığını biliyorum sen değilsin bunlar derken de ben ağlıyorum bir arıza mı var yoksa bende? gözyaşı mı çok içimde? aha bu satırları yazarken parmaklarım değmeyen siyah örgülü saçların geliyor hatırıma ben yine de ağlıyorum sen de ağlıyor musun? 18/01/2021 yağmur… |