BİRİ VAR...biri var emirganda çay yudumluyor dalmış gitmiş en son vapura vapursa; en son yolcuyu alma tasasında denize doğru bakar en son baktığıyla... en son baktığının, resmiyle gözlerinde... alır denizin sesini en taze hücrelerine ve bir offff çeker maviye tutsak gözlerini alarak içine ve eğerek kaşlarını en dertlisinden erimiş bir kışı hatırlatsada mavi yüzlü dalgalar; o izleride alarak sağına mavileşir duruşuyla, hayatındaki her bir sahra; ve sahradaki her bir vaha bir serçe var emirganda marmarayı özler ve üşür minik yüreciği taşıyamaz hayatın sesini ve hücresine çekemez adam gibi en taze sesleri, ve denizin verdiği nefesi eski seslerdir serçenin istediği ve hasretle dilediği taşır adamın sesini kalmasada sabahtan kalma mecali, sevdasıdır adamın tek derdi denize dalarkenki hayali ve adamın derdi artık serçenin de derdi ulaştırılmalıydı sevdasına sesi bir sandal var alafranga motorlara inat direniyor modaya saatler vurdumu akşama, sevdalıları alır koynuna akşama varana dek ne yapar ya? o vakit bakar adama ve adamdaki tasaya dokur tek tek sandalına ve denizin kulağına okur işLediği her bir motifi serçelerle belkide dokur kanatlarına şiirlerini alıp götürmesi için; adama sevdiğini... bir adam ,bir serçe ve bir sandal adam ağlar sandal kanar serçe ise yana yana sevdalısını arar denizlerse, artık dolmadan taşar belkide başka baharlara saklar, en taze nefesini en sevdalı rengini adamın derdi, bağlamaz belkide ne denizi ne kimseyi... YASEMİN MEMOĞLU |