ANKA KUŞU
ANKA KUŞU HİKAYESİ
Küllerinden yeniden doğdun, canlandın Yedi dipsiz vadiyi aştın, evrenin sırrına ulaştın Mükemmelliğe giden yolda yedi engelle karşılaştın Bilgeliği arayanların erişilemeyen vuslatısın İrade Vadisi’nde cennetin sihrine kapıldılar Çalışmadan, yorulmadan makam sahibi oldular Zevke sefaya daldılar, sınırları zorladılar Öyle çok şey istediler ki hep öyle olacak sandılar İrade Vadisi’ni geçebilenler, aşk vadisine vardılar Bütün kuşların geleceği hissine kapıldılar Gördükleri her nesneyi sülün kuşu sandılar Bakan gözler görmedi, sürüklendiler kayboldular Cehalet Vadisi’nde hep güldüler, amaçlarını unuttular Nereye gittiklerinin önemi yoktu, sorgulayamadılar Önemsemedikçe düşünmemeye başladılar Düşünmedikçe unuttular, unuttukça amaçsızca gülüştüler İnançsızlık Vadisi’nde her şeyin anlamını kaybettiler Anka’ya ulaşmanın bir işe yaramayacağı inancına kapıldılar Bu kadar yolu boşuna gelindiğini bilinçsizce haykırdılar Birçoğu öleceğini sanıp geri dönmek gafletine kapıldılar Yalnızlık vadisine ulaşanlar korkuya kapıldılar Bencillik yapıp tek başına avlandılar, av oldular Başkaları yokmuş gibi kanatlarını çarptılar Milyonlarca kuşun umudu için uçtuklarını unuttular Dedikodu Vadisi’nde fitneli fısıltılarını duyar En arkadaki, Simurg’un tüylerinin yandığını söyler En öndeki, yanan tüylerin yeniden çıkmadığını söyler Söylentilere inananlar, amaçlarını unutur geri döner Ben Vadisi’ne girenler değişik hisle uçar Biri eleştirendir, biri bilgedir, diğeri lider olmak ister Öne geçmek isterken birbirlerini ezerler Kaf Dağı’na ulaşanlardan geriye sadece otuzu kalır. Duran ERDEM Kafdağı Eteği, 01.01.2021 |