AŞK VE GÜZELLİKŞiirin hikayesini görmek için tıklayın Yoncanın dördünü bir arada bulmak çok kolay, fakat dört yapraklısını bulmak çok zor. Ömrümce bir tane buldum, yıl 1995 Denizli’de.. Gülüm dedim ben ona ve aynı yıl içinde ömrümce unutamayacağım bir tomurcuk gül gonca çıktı karşıma, aşık oldum 41 yaşında, fakat bu aşk hiç de kolay değil, sıradışı bir aşktı ve imkânsızdı...Bir platonik sevdanın en yakıcı yangınlarından geçtim ve şair oldum bu yüzden...
Öyleki kalem kâgıt gece gündüz düşmedi elimden ve gülün gül yüzü hiç kaybolmadı gözlerimin önünden. Bu gün dilimde sözcükler aşk ile dansediyorsa bunu yaşadığım yangınlara, danseden alevlere, savrulan kıvılcımlara, o güzelin gözlerinden kayan yıldızlara, gözbebeklerindeki karadeliklere borçluyum.. Bu gün tek başıma yürürken yolda şiir yazarak yürüdüm, bir/yandan ağladım bir yandan güldüm.. Şimdi yürür iken yazdığım son şiir: AŞK VE GÜZELLİK...
AŞK VE GÜZELLİK
Çekilmezmiş dünya aşksız hiç meğer Dostluk sevgi saygı olunca güzel Sevgi dolu dünya her şeye değer Verilen söz yerin bulunca güzel Her canın canâna borcudur vefa Vefanın bedeli çekilen cefa Parayla sürülen zevk ile sefa Emek alınterin olunca güzel Kara günler gelir geçermiş baştan Başımda efkârım göz ile kaştan Taş olsa erirdi damlayan yaştan Gözlerin gözüme dolunca güzel Arı çiçek çiçek petek doldurur Güneş gün kurusu meyve oldurur Gönül hasret ile çile doldurur Gönüller dengini bulunca güzel Kâlp kâlbe karşıymış yetiş imdada Aşk ile gönüller ersin murada Çok hasretlik çektim sensiz dünyada Kâlpler bir arada olunca güzel Sevgi saygı hürmet şefkât merhamet Aktaşın gözünden damlayan rahmet Acıyı bal eyle yangına sab’ret Dalda koruk helva olunca güzel Şaban AKTAŞ 12.01.2021- 17.19 Görsel: Şaban AKTAŞ EHİL İLE AHALİ Gece gündüz emek emek Kurduğum uyaklar ile Ayaklarınızın üstünde Yürüyüp gittiniz ya Adam oldunuz şimdi Beni görmezsiniz bile!.. Fakat aklımı yemedim Aylarca yıllarca terledim Yıllarca kafa yorup Düşlerimden derledim Hakkım helâl midir size Sorsanız bir bey(n)inize?! Altında adınız imzanız Olsa bile sizin değil Ele ait yazdığınız şiirler; İntihaldir bunun adı Göz, eli dili bilir, yürek duyar Arif olan anlar yâdı! İntihal, kafa yormadan Başkasınınkine konmaktır Elin çocuğunu kucaklayıp Kendi çocuğu sanmaktır Aynaya bakıp bir gün Vicdanen yanmaktır!.. Kim imiş ehil, kim imiş ahali Tarih bir gün yargılayacak Kimin boyu posu, neymiş hali Vicdan kendini sorgulayacak Kimsenin hakkı elde kalmaz Herkesin boynunda vebali!.. Aşk ile seslenmek başka şey Ç/almaya heveslenmek Çok daha başka bir şey Kanından belli şiirin damarı Ç/alanın yaptığı yanına kalmaz H/aklı olan yapıştırır şamarı! Ben niye üzüleceğim Çaldıysan elin sözünü Sen kendine üzül Yazdıklarım özgündür Şiirlerim protez değil Eli ayağı düzgündür! Herkese bir nasihat; Düzgün isen, var ise yüreğin Yazdığının altına saatini Dakikasını yaz ve tarih at, N e alâka der isen Nice insan var yalaka, Tarih affetmez en büyük falaka Şaban AKTAŞ 14.01.2021- 07.29 ÖZETİN ÖZETİ Özetin özeti kalsın dilimde Al şu boş sözleri atılsın çöpe Yalnızca türküler çalsın telimde Gel uyandır beni sen öpe öpe Senin kadar güzel değil hiç bir şey Ne petekteki bal ne kadehte mey Aşk ile dolu hey gidi günler hey Gezmiştik ikimiz dağ dere tepe Birlikte yanyana gezdiğim günler Aşkın deryasında yüzdüğüm günler Gözden aşkla bade süzdüğüm günler İnce bir dal gonca gül idin körpe Her sabah hayâlin düştü aynama Güneşten süzülüp girdin dünyama Küçücüksün ateş ile oynama Yağsın kollarına kar sereserpe Şaban AKTAŞ 13.01.2020 - 17.15 BAM TELİ Paslanmıştı eski teller Sazımın tellerini değiştirdim Tel deyip geçme Bir takım tel Kırkbeş lira Satan usta dedi ki - Bunlar çok kaliteli tel Amerikan malı! Piramit’ten falan iyidir! Bilemiyorum Belki doğru belki yalan Pazarlığa kalkışmadım Verdim parayı aldım Taktım telleri çaldım Fena değil, güzel teller Bağlama bizim Telini yapan eller! Ah ah, kime ne diyeyim Büyük Ata’mız "Istikbal göklerdedir!" dediyse Boşuna açılıyor havaya el(!) Uyan Türkiye uyan Bilime gel, teknolojiye gel! Tırnak makası, çakmak Jilet, fotoğraf makinası Optik eşya, telefon derken Bunlar kolay üretilip Herkesçe tüketilen Küçük teknik malzemeler Fakat hiç de az değil Bu tür şeyler için Dışa ödediğimiz bedel?! El üretip yapan yapana Parayı kapan kapana Daha ne diyeyim başımızdaki Gözü açık, açıkgöz bakana?! Bir söz vardı eskiden "Yerli malı Türkün malı Her Türk onu kullanmalı!" Kulak asan kalmadı Ekonomi ters giden!.. Şaban AKTAŞ 13.01.2021- 14.25 HAVA DURUMU Gece çok sertti hava Çok yaman esti rüzgâr Kırdı çarptı geçti Ne dal kaldı Ne saksıda çiçek Balkon darmaduman... Yağmur başladı ardından Şiddeti giderek arttı Boşalınca kasveti Suya döndü bulutlar Mavileşti gökyüzü Güneş gülümsedi... Pencereden baktım Mor dağlardan kalkan Yeni yeni dumanlar; Yağmur rüzgâr fırtına Her saniye anbean Değişiyor gökyüzü Ay yıldız güneş Dönüyor durmadan... Gece boyu sertti rüzgâr Öğleyin yumuşadı Kaybolup gitti gitti Üstümüdeki karabulutlar Bize benziyor doğamız Dışımız gibi içimiz Düşümüzde duygular... Şaban AKTAŞ 13 Ocak 2021- 12.51 İNSAN AFETİ! Deprem, sel baskını Tsunami heyelan Salgın hastalık Derken işte insan En büyük doğal afet! Bir yandan virüs Bir yandan aşı yapar Sakar mı sakar, Akıllı yaratık ya insan Günahını bile satar! İnsan ki zulmeden En vahşi mahlûk Acımasız faşist; Sağ eli kan kusturur Sol eli çanak tutar! Şaban AKTAŞ 11.01.2021 - 11.22 ŞİİR DE YOKSA?! Anlamaz bizi kimse Biz de anlatamayız Acımasız akıp giden zamanı Dertlerimizi kimselere Şiirin içinde yürek Coşku sevinç heyecan bir yanı, Acı kahır zehir çile dert küpü öbür yanı Doludizgin Ağzı köpüklü küheylân Saf kan at; İçine çökmüş sanki Sırtında yüküyle büsbütün ka/in/at!.. Yürekte bitmeyen savaş Bir yanında iyilik güzellik Bir yanında çirkeflik kötülük Saf tutmuş süvarileriyle Elde kılıç kalkan ok mızrak; Kâğıt kâlem habire Sürmekte amansız bir savaş; Anlaşılmaz âlem?! İçten yıkılan kaleler Kopup düşen kelleler Derken Elden ayaktan çekilen can yavaş yavaş... Taş üstünde kitabe Söz kalıyor geriye Helâk olan yürekler Toprak oluyoruz Solu/canlar ile solu/yoruz arkadaş... Şaban AKTAŞ 12.01.2021 - 09.19 GÜL LOKUMU Tadını kokusunu Aromasını Gülden alıyor Akdeniz Lokumu Yumuşak hoş Teninde pudrası Dilimde aroması Üçgen lokum Kıstırması leziz Güllü lokum Sen yoksan Bil ben de yokum... Şaban AKTAŞ 11.01.2021 - 23.11 AKSİ ŞEYTAN saat gibi çalışıyor kâlbim sessizce bir ahenk içinde ritminde dakik, fakat elim sakar neye uzatsam bir sakatlık çıkar; bun’un başkaca(?) açıklaması yok, yüreğinde insan düşünde derya aşka dalıp dalıp gitmese çıkmaz aksilik bu kadar... Şaban AKTAŞ 11.01.2019 - 17.40 GİDER?! Bir karanlık yoldur gider El uzatsan koldur gider Ayak desen baldır gider Bilmem bu ne hâldir gider?! Koktu baştan bozuk düzen Ondan sapık çocuk düzen Ne desin ki yazıp çizen Kalemini kaldır gider Hırsızdan hesap soran yok Ne olacak hiç yoran yok Vicdan nedir hiç soran yok Cüzdanını doldur gider Aktaş sana n’oldu böyle Bul bir çözüm yolu söyle Hak hukuğu üstün eyle Aydınlık bir yoldur gider Şaban AKTAŞ 13.01.2020 - 22.22 BAŞUCUMDA DEFTERİM VAR Başucumda defterim var Türlü türlü dertlerim var Yazmaya sebeplerim var Sele sepet dert yüküyüm Ekmekten aştan kesildim Yarı yarıya eksildim Düştüğüm yere kösüldüm Dile gelmez bir türküyüm Yine yarım kaldı türküm Yarınımdan benim korkum El âlemden varsa farkım Ben o gülden dert yüklüyüm Kâlbin içten gelen sesi Sevgi gönül meselesi Gül kokuyor yâr nefesi Yıllanmış şarap küpüyüm Şaban AKTAŞ 11.01.2020 Yangını yangınla söndürmek, aşkın doğasında var. Şaban AKTAŞ 12.01.2021 Hem sevdim hem kaçtım bu nasıl aşktır Kaçarken bağrıma bastığım taştır Yüreğimde yangın gözümde yaştır Ben bu aşkı nasıl anlatsam sana?! Bunca şarkı şiir türküden sonra Yazmak ister gönül seni romana Patlayan yüreğim sığmaz devrana Bu yangını nasıl anlatsam sana?! Gözüm ıslak gönül derinden kanar Aşkım odu külü gülüme yarar Kireci söndürsen yeniden yanar Gönlümü ben nasıl anlatsam sana?! Suyla ateşi/mi anlatsam sana?! Şaban AKTAŞ 12.01.2021 - 20.21 ... 11 Ocak 2019 · Herkese Açık ile paylaşılıyor POLİTİK ACILAR Ne sağından ne solundan Dosdoğruca git yolundan Eğrilikten kim ne bulmuş Ayrılma sen doğruluktan! Eğriye eğri diyorlar Doğruya doğru diyorlar Bir gün saçın başın yolar Hayır gelmez eğrilikten! Çalar çırpar şişman olur Zaman gelir pişman olur Dost bildiği düşman olur Aklın yolu doğruluktan! Haydan gelen huya gider Eğrilik pusuya gider Dünyayı erken terkeder Çeker daha eğrilikten! Aktaş kâlbinde terazi Ayırdın çürük kirazı Elinde kaldı birazı Ne kaldıysa doğruluktan! Şaban AKTAŞ 11.01.2019 - 23.09 |