42
Yorum
62
Beğeni
5,0
Puan
2210
Okunma

bin bir hicran yükünde yerle yeksandır halim
çırpınır da dururum medet bilmez ki zalim
günahımı sırtlamak elbet ki boynumun borcu
bu gidişle çıkacağım ahvalimden
mevsim mevsimi kovalarken bilemedim ne nedir
gençliğin kıymetini hiç mi hiçte sökemedim
bilseydim ihtiyarlık için bir nimettir
sökmez miydim o nefsin ağacını kökünden
yasaklı bir duygunun içinde yandı gönlüm
vurdum duymazdı hayat boşa mı gitti ömrüm
pişmanlığı yürekte durmadan da dövündüm
öz elimle kendime yapmış oldum mezalim
dudaklarımda ki o leb alıp gitti atimi
yol ve izim şaşınca kaybettim sıhhatimi
hoş bir seda idi
anında uçup da gitti
karada çekmişim hep küreği
bilemedim ki denizdeki nimeti
nalıncı keseri gibi
hep yontmuşum nefsime ganimeti
hüsrana uğrarken beden cıs cıbıl kaldı
ne bir yalvarış ne bir seccadem vardı göğe sunam
tespihle ya sabır çekmişim meğer
düşünce dünya gailesine bilemedik ki selam ve kelam
onca külfet yığmışken bu gönül katığıma
ve anlamsız düşen köz yüklendi batığıma
ne dost kaldı ne bir eş od düştü çarığıma
ve çok geç fark ettim salınanın geçişte gideceğini
bir tufan olup da darmadağın edeceğini
tek bir hesabım bile bana artı çıkmadı
ne elde ne avuçta tutacak dal kalmadı
şimdi külhana düşmüş bir yetim gibiyim
debelendikçe batan biriyim
ne bir el ne ses duyanım var
hayat meğer bir zindanmış çokta dar
hep çaresizliğe çöreklenmişim onca yol yordam varken kitapta
ne vaktim kaldı ne de bir artım
bu yüzle karşısına çıkmaya yoktur takatim
doğrudur diye yaşadıklarım hep ekside kaldı…
(12.01.2021) AZAP.. (Kadri Atmaca)
5.0
98% (47)
4.0
2% (1)